10. Hukuk Dairesi 2015/24068 E. , 2016/2005 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa"nın 10 ve 26. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, 10. madde şartlarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
506 sayılı Yasa"nın 9. maddesi - (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ""İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kurum"a doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kurum"a veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kurum"a ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kurum"a verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.
(Ek : 14.07.1999 - 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ""
Düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir. Yani, davalı işverenin 506 sayılı
Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Dosya kapsamına göre, iş kazası 30.06.2006 tarihinde meydana gelmiş olup, 22.07.1999 tarihinde intikal eden işe giriş bildirgesinde 01.07.1999 tarihinde işe girdiği bildirilmişse de; iş kazası ile işe giriş bildirgesi arasında uzunca bir zaman geçmiş olduğu görülmekle, sigortalının işten çıkışına ilişkin bildirim yapılıp yapılmadığı, çıkış bildirimi yapılmışsa, yeniden işe giriş bildirgesi verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
3-İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, hak sahiplerinin yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi ise, "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
Dosya kapsamına göre, haksahiplerine bağlanan gelir, aynı zamanda ölüm aylığı bağlanması nedeniyle, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesinin uygulanmak suretiyle yarıya indirilmiş olup, Kurumun ödemeyeceği gelir kısmını rücu imkanı olmadığından, gelirin başladığı tarih itibariyle ve 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hali esas alınarak rücu alacağı belirlenmelidir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre araştırma ve irdeleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.