8. Hukuk Dairesi 2014/5631 E. , 2014/9516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davasının kabulüne dair ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.11.2012 gün ve 244/1469 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.01.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, davalıların mirasçı olarak gösterildikleri ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2006/2442 Esas, 2008/279 Karar sayılı mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin dava dosyasında kök muris ... oğlu Mahan’ın (...) iki çocuğu ... ve ..."nın kaldığı kabul edilerek hüküm kurulduğunu, oysa murisin MK"ndan önce ölen ... ve 1918 yılında ölen Zeliha isminde iki kızı daha olduğunu, bunların ve dolayısıyla mirasçılarının davalı tarafça alınan mirasçılık belgesinde gösterilmediklerini, durumun ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nden alınan 1977/360 Esas, 980/1082 Karar sayılı mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin dosyadan anlaşılacağını açıklayarak ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2006/2442 Esas, 2008/279 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile 1977/360 Esas, 1980/1072 Karar sayılı mirasçılık belgesi doğrultusunda ekte sunulan veraset ilamları gereği ölümler de dikkate alınarak güncelleştirilmesini, murisi evvel ölü İbrahim oğlu Mahan (...)’ın mirasçılarının tesbiti ile mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.
Davalılara tebligatlar yapılmış, duruşmaya gelen veya cevap veren olmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda 15.11.2012 tarihli kısa kararda “Davanın kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/2442 sayılı veraset ilamının iptaline ve muris İbrahim oğlu (.../...) ...’ın verasetinin sübutuna”
karar verilmesine karşılık aynı tarihli gerekçeli kararda “Medeni Kanunun kabulünden önce seferberlik yıllarında ölen kök muris ... (... oğlu .../...)’ın tüm terekesi arazide 266 112 000 pay, emlakta 266 112 000 kabul edilerek, aşağıda adları yazılı mirasçılarına şu oranda intikal etmektedir"’ şeklinde karar verilmiş, mirasçıların isimleri ve miras pay oranları ayrı ayrı belirlenmiştir. Kısa kararda talebe konu mirasçlık belgesi iptal edilerek yeni mirasçılık belgesi düzenlendiği halde, gerekçeli kararda talebe konu mirasçılık belgesinin iptaline hükmedilmeksizin yeni mirasçılık belgesinin düzenlendiği görülmektedir. Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; HUMK"nun 388/2 (HMK.m.297/2) fıkrası hükmüne göre “...hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir...” görüleceği üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmaktadır.
Gerekçeli kararın yazılması bakımından kısa karar esas olup, gerekçeli kararın kısa karara göre yazılması zorunludur. Anayasa"nın 141. maddesinin koymuş olduğu, duruşmaların aleniyeti kuralı ve HUMK"nun 382 (HMK.m.28 ve 294) maddesi gereği kararların alenen tefhimi icap eder. Kısa kararla gerekçeli kararın ayrı nitelikte ve çelişik bulunması iş bu aleniyet kuralına aykırı düşer ve Mahkemelere olan güveni sarsar. Tebliğ edilen ilamın tefhim olunan kısa karara uygun bulunması aynı zamanda kamu düzeniyle ilgilidir. 10.04.1992 tarih 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği gibi “kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. Yerel mahkeme, bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir” denilmiştir. Hüküm bu nedenle kanuna, tarihi ve numarası belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına
aykırı olarak tesis edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL. Avukatlık ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında Avukat marifetiyle temsil olunan davalılar ... ve müştereklerine verilmesine ve 21,15 TL peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.