Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/3294
Karar No: 2020/5911
Karar Tarihi: 08.12.2020

Danıştay 10. Daire 2017/3294 Esas 2020/5911 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3294
Karar No : 2020/5911

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Taraflarca, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2017/280 K:2017/2603 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, 18/03/1994 tarihinde Kars Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, teröristlerce açılan ateş sonucu yaralanan davacı tarafından; 11/02/2005 tarihli sağlık kurulu raporunda, söz konusu yaralanma nedeniyle aktif polis olarak görevine devam edemeyeceğinin belirtilmesi üzerine, olay nedeniyle sakatlığı, iş gücü ve efor kaybı ile diğer kayıpları nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olmak üzere 290.000,00 TL maddi, duyulan elem karşılığı 10.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Danıştay Onuncu Dairesinin 20/09/2010 tarih ve E:2007/6772, K:2010/6488 sayılı kararının maddi tazminata ilişkin idare mahkemesi kararının bozulmasına yönelik kısmına uyulmak suretiyle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor hükme esas alınarak, 31.451,00 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, davacı tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin anılan kararın maddi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin bölümünün bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, polis memuru iken uğramış olduğu terörist saldırıda yaralanması sonucunda vazifesini yapamayacak derecede malül olmuş olması nedeniyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre davacıya, görevdeki emsali polis memurunun maaşından az olmamak kaydıyla, bir başka ifade ile görevdeki emsali polis memurunun görev aylığı kadar vazife malüllüğü aylığı bağlandığı; ayrıca davacıya 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca nakdi tazminat ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 79. maddesi uyarınca ek ödeme yapıldığı dikkate alındığında, davacının aktif ve pasif dönemde maddi bir zararının bulunmadığının görüldüğü, bakılmakta olan davanın, 659 sayılı KHK'nin yürürlük tarihi olan 02/11/2011 tarihinden önce açıldığı dikkate alındığında, davayı hukuk müşaviri eliyle takip etmiş olmasına rağmen, davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gerekçeleriyle kararın maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile kararın, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına, davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile kararın, maddi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmının onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından sosyal güvenlik ödemeleri yarar kabul edilerek davanın reddi halinde davacıya mahkeme kararı ile yapılacak bir ödeme olmadığından esas zarar verene rücu edilemeyeceğinden kamu görevlisine esas zarar veren tarafın yol açtığı zarardan kurtulacağı, rücu imkanı olmayan ödemelerin yarar olarak maddi tazminattan mahsup edilmemesi gerektiği, 3713 sayılı Kanun uyarınca yapılan ödemelerin maddi tazminat hesabında yarar olarak kabul edilmemesi gerektiği, davalı idare tarafından ise dava 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmeden önce açılmış olsa dahi idareleri lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın aleyhlerine olan kısımlarının düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından davacının kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının karar düzeltme isteminin reddi, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Düzeltilmesi istenen kararın, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına, maddi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmının onanmasına yönelik kısımlarının incelenmesi:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Davacının kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, kararın bu kısımlarının düzeltilmesine yönelik istemin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Düzeltilmesi istenen kararın, İdare Mahkemesi kararının davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına yönelik kısmının incelenmesi:
Davalı idarenin kararın düzeltilmesi dilekçesinde vekalet ücreti yönünden ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2017/280 K:2017/2603 sayılı kararının İdare Mahkemesi kararının davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına yönelik kısmı kaldırılarak bu kısım yönünden uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6. maddesi ile, idareleri idari yargı mercilerinde temsil etme yetkisi, hukuk birimi amirlerine, muhakemat müdürlerine, hukuk müşavirlerine ve avukatlara tanınmış; aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinde ise, "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir. " hükmüne yer verilmiştir.
21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. ..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı İçişleri Bakanlığının; yargılama aşamalarına, hukuk müşaviri aracılığıyla katkıda bulunduğu, bu durumda, ret veya kısmen ret ile sonuçlanan davalarda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da benimsendiği üzere, 659 sayılı KHK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı KHK'nın yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması nedeniyle, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, "ilgili mevzuat" ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
Öte yandan; bakılmakta olan dava 290.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince maddi tazminata ilişkin bozma kararı sonrası 31.451,00 TL maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.774,24 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 21.460,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiş, Dairemizce anılan Mahkeme kararının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin bölümünün onanmasına, maddi tazminat isteminin kabulüne ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin bölümünün bozulmasına karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Bu nedenle; temyize konu Mahkeme kararında, davalı idare lehine kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat istemi yönünden vekalet ücreti verilmesi hukuka uygun olmakla birlikte, yukarıda belirtildiği üzere maddi tazminat isteminin kısmen kabulü kısmen reddi halinde davalı idare lehine verilecek vekalet ücretinin davacı lehine verilen vekalet ücretini geçmemesi, maddi tazminat isteminin tamamının reddi halinde ise maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden, davalı idare lehine davacı vekili lehine verilen vekalet ücretini geçecek şekilde belirlenen vekalet ücretinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; İdare Mahkemesi kararının, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının Dairemizin 24/05/2017 tarih ve E:2017/280 K:2017/2603 sayılı kararı ile bozulması nedeniyle, bozulan kısım uyarınca yeni bir karar verileceği ancak İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının bu kararımızla kesinleşeceği de gözetilerek, İdare Mahkemesi kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması, İdare Mahkemesince bozma kararı üzerine verilecek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve yukarıda belirtilen şekilde vekalet ücretinin belirlenmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2017/280 K:2017/2603 sayılı kararına ilişkin karar düzeltme isteminin REDDİNE
2. Davacının, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin kısmına yönelik temyiz isteminin kabulü ile kararın bu kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile BOZULMASINA,
3. Bozulan kısma ilişkin yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 08/12/2020 tarihinde, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi