9. Hukuk Dairesi 2015/15847 E. , 2015/20555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ................. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, sendika adına kesilen aidat alacağının ait oldukları (kesildikleri) aylardan bir ay sonra başlayacak en yüksek işletme kredisi faizi oranında faizleri ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işveren Belediyenin müvekkili sendika adına kestiği aidatları ödemediğini, bu nedenle iş bu dava ile talep olunandan fazlasını ayrıca talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL aidat alacağının ait oldukları (kesildikleri) aylardan bir ay sonra başlayacak en yüksek işletme kredisi faizi oranında faizleri ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gecikme faizi olarak talep edilen en yüksek işletme kredisi faizini kabul etmediklerini, davacı tarafın ancak yasal faiz talebinde bulunabileceğini, müvekkilinin davacı sendikaya aidat borcu olmadığını, sendikaya ödenmesi gereken aidatların müvekkil belediyenin ekonomik sıkıntısına rağmen zamanında ve düzenli olarak ödenmeye çalışıldığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
E) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında ödenmeyen aidat bedellerinin taksitlendirilmesine ilişkin olarak her ne kadar sulh protokolü düzenlenmiş olsa da yine düzenlenen protokol gereği taksitlendirmeler ödemelerinde gecikme veya eksik ödeme olması durumunda protokolün geçerliliğinin sona ereceğinin hüküm altına alındığı, davalı belediye tarafından yapılan ödemelerin protokol uyarınca yapılmadığı ve bu nedenle protokolün de hükümsüz kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
F) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava tarihinde yürürlükte olan Borçlar Kanununun 133 üncü maddesinde (sonradan yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK 154. maddesi) zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiştir. Bunlardan borçlunun borcunu ikrar etmesi (alacağı tanıması), zamanaşımını kesen nedenlerden biridir. Borcun tanınması, tek yanlı bir irade bildirimi olup; borçlunun, kendi borcunun devam etmekte olduğunu kabul anlamındadır. Borç ikrarının sonuç doğurabilmesi için, eylem yeteneğine ve malları üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan borçlunun veya yetkili kıldığı vekilinin, bu iradeyi alacaklıya yöneltmiş bulunması ve ayrıca zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. Gerçekte de borç ikrarı, ancak, işlemekte olan zamanaşımını keser; farklı anlatımla zamanaşımı süresinin tamamlanmasından sonraki borç ikrarının kesme yönünden bir sonuç doğurmayacağından kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır.
Borçlar Kanununun 133/2 maddesi (6098 Sayılı TBK 154/2) hükmü uyarınca, dava açılması veya icra takibi yapılması zamanaşımını kesen nedenlerdendir. Yasanın 135 inci maddesi ise, zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işlemesi gerektiğini açıkça belirtmiştir.
Dosya içeriğine göre davalı tarafça davacı Sendikaya gönderilen 26.07.2002 tarihli yazı ile Şubat 2001 tarihine kadar olan borçlar ile Şubat 2001 - Temmuz 2002 dönem borçları miktar olarak kabul edilmiş olup bu borç ikrarı zamanaşımın kesmiştir. Bu kabulün zaman aşımı uygulanmasına engel olduğunun ve dava tarihine göre bu tarihler arası aidat alacağının zamanaşımına uğramadığının gözetilmemesi hatalıdır.
H) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.