MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan kurum vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in ... ilinde faaliyet gösteren ... Eczanesi"ni çalıştırdığı, sanıklar ..., ... ve ..."in bu eczanede çalıştıkları, diğer sanık ..."in ise sanık ..."in eşi olup ... Devlet Hastanesi"nde doktor olarak görev yaptığı, sanık ..."in 4 ay içerisinde muayene ettiği toplam 2302 hastanın, 1161 adedinin reçetelerinin ... Eczanesi’nde karşılandığı, ifadeleri alınan bir kısım hastaların, adı geçen doktora muayene olmadıklarını, reçetelerde yazılı ilaçları almadıklarını, reçete arkasındaki imza-yazıların kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri, bu haliyle bahse konu reçetelerin adına reçete düzenlenen kişiler tarafından reçetelerde yazılı bulunan ilaçların alınmış gibi gösterilerek arkalarına imza atılarak katılan kuruma fatura edildiğinin iddia edildiği somut olayda, katılan şirket tarafından yapılan soruşturma kapsamında ifadeleri alınan hastaların bir kısmı, muayene olmak için Tarsus"a hiç gitmediklerini, ilaç yazan doktoru tanımadıklarını, reçetede yazan ilaçları almadıklarını, reçetede yazan yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettikleri, ayrıca düzenlenen kriminal raporunda, üzerinde inceleme yapılan reçetelerin arkalarındaki imza-yazıların sanıkların imza yazılarına benzemekle birlikte, sanıkların imza ve yazılarının usulüne uygun olarak alınmaması nedeniyle sağlıklı bir inceleme yapılamadığının belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla, soruşturma kapsamında katılan kurum görevlilerince dinlenen ve özellikle ilaçları almadıklarını beyan eden hastaların mahkemeye celbedilip tanık olarak dinlenmesi, ayrıca reçetelerin arkasındaki imza-yazıları tam olarak içerecek şekilde sanıkların imza-yazı örnekleri alınarak tekrar inceleme yaptırılması, sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.