Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8644
Karar No: 2015/20536
Karar Tarihi: 04.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/8644 Esas 2015/20536 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/8644 E.  ,  2015/20536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...................... İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacağı, resmi ve dini bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş akdinin işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarına hükmedilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının başka bir çalışanla bıçaklı kavgaya karışması nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının alınan savunmasına göre kavgayı diğer işçinin başlattığı, davacının durumu işverene bildirdiği, davacının başlattığına dair işveren ispatı bulunmadığı, feshin haksız olduğu, işçilik alacakları bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı avukatı tarafından temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II.d maddesi uyarınca, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya işverenin diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Madde de işçinin işverenin diğer bir işçisine sataşmasının haklı neden olacağı açıkça belirtilmiştir. Sataşma niteliğindeki davranışlar tehdit ve hakaret içeren sözler söyleme, etkili eylem(darp)de bulunma gibi davranışlar olarak ortaya çıkar. İşyerinde iki işçinin karşılıklı birbirlerine sataşmada bulunması halinde, olayı kimin başlattığı anlaşılamadığı veya tahrik bulunmadığı takdirde, her iki işçinin iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanır.
    Dosya içeriğine göre başka bir işçi ile bıçaklı kavgaya karışması nedeniyle davacının iş akdinin işveren tarafından feshedilmiştir. İşveren kavgaya karışan diğer işçinin iş sözleşmesini de feshetmiştir. Davacı konuya ilişkin savunmasında her ne kadar kavgayı başlatanın ve bıçak çekenin diğer işçi olduğunu ileri sürse de başka bir çalışanla kavga ettiğini ikrar etmiştir. Kavganın kimin tarafından başlatıldığına dair de davacının bu savunması dışında delil yoktur. Bu durum işveren aleyhine yorumlanamaz. İşveren kavgaya karışan işçileri çıkarmış ve eşit işlem yapmıştır. Fesih 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II.d maddesi uyarınca haklı nedene dayanmaktadır. Hatalı değerlendirme ile kıdem ve ihbar tazminatları reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacının tazminat ve alacaklara esas hizmet süresi de tartışmalıdır. Hizmet döküm cetvelinden davacının bildirimlerinin davalı işverenlikten 23.06.2009 tarihinden itibaren yapıldığı, öncesinde kim olduğu tespit edilemeyen işverenlerden giriş çıkış şeklinde bildirimlerinin bulunduğu görülmektedir. İddia edilen dönemde davacı adına bildirimde bulunulan işverenlerin ve adreslerinin tespiti ile davalı işveren arasında bağ olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Diğer taraftan çalışma olgusu işçi tarafından her türlü delille ispatlanabilir. Tanıkları işyerinde çalışan veya komşu işyerinde çalışan olması ispat açısından önemlidir. Dinlenen davacı tanıklarının başlama tarihine ilişkin net beyanlarının bulunmadığı gibi, tanıklarından biri 2008 yılı ortalarında veya 2009 başlarında çalışmaya başlamış olabileceği şeklinde beyanda bulunmuş olmasına rağmen davacının iddiası gibi 19.07.2007-09.01.2012 tarihleri arasında çalıştığının kabulü doğru değildir. .
    Mahkemece yapılacak iş; 23.06.2009 tarihi öncesinde çalışma bildiriminde bulunulan işverenlerin davalı ile bağlantısı tespit edilemediği taktirde gerekli görülürse davacı tanıklarının davacının işe başlama tarihi konusunda yeniden beyanları alınarak alacak hesabına esas alınacak hizmet süresini tespit etmektir.
    4-Davacının son bir aylık ücret talebi hüküm altına alınmıştır. Ancak dosyada 2011/Aralık ve 2012 Ocak ayları ücretlerinin ödendiğine ilişkin açıklamalı maaş dekontları dosyada bulunmaktadır. Bu belgelere karşı davacıya diyecekleri sorulmadan, ödendiğinin anlaşılması halinde ücret alacağının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    5-Tanıklar davacının nöbetine denk gelen genel tatillerde çalıştığını beyan etmiştir. Bir kısım genel tatil günleri ücretlerinin bordrolar ile tahakkuk ettirilip ödendiği tespit edilmiştir. Bu ödemelerin nöbet günlerine ve ödemelerin zamlı kısmı da kapsaması halinde, ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretinin reddi gerekir. Bordrolar değerlendirilmeden anılan alacağın kabulü isabetsizdir.
    6-Hüküm altına alınan alacakların infazda tereddütte yol açacak şekilde net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesi ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi