
Esas No: 2019/2143
Karar No: 2020/3562
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 13. Daire 2019/2143 Esas 2020/3562 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2143
Karar No:2020/3562
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik
Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…'' logolu yayın kuruluşunda yayınlanan "…" adlı programda, 6112 sayılı Kanun'un 10. maddesinin onuncu fıkrasında yer alan kuralın ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirketin uyarılmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce, Dairemizin 08/03/2018 tarih ve E:2013/1087, K:2018/905 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacı şirkete ait … logosuyla yayın yapan televizyon kanalında yayınlanan "…" adlı programın başında " …" ifadelerine ve programın bitişinde akar biçimde yer verilen çeşitli marka ve logolara yer verildiği, marka ve logoların yer aldığı bölümlerin "bant reklam" olarak değerlendirildiği, bant reklam yayını süresince bant reklam logosu yayınlanmadığı gerekçesiyle davacı şirkete uyarı cezası verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı; uyuşmazlık konusu programın başlangıcında ve bitişinde sadece görsel unsurlar kullanılarak hareketsiz veya akar biçimde gösterilen marka ve logoların davalı idarece bant reklam olarak değerlendirildiği, Kurul tarafından alınan …. tarih ve … sayılı ilke kararında ise program sonlarında akar ve hareketsiz olarak gösterilen isim, marka ve logo uygulamalarının ''kısmî program desteklemesi'' olarak kabul edildiği ve kısmî program desteklemesi yayınları içinde uyarıcı bir ibarenin yer alması şartının mevzuatta yer almadığı, bu nedenle, 6112 sayılı Kanun'un 10. maddesinin onuncu fıkrasında yapılan atıf nedeniyle Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki, "Bant reklam yayını süresince Ek-2'de yer alan bant reklam logosu yayınlanır." kuralının ihlâl edildiğinden söz edilemeyeceği ve dava konusu işleme esas alınan görüntülerin 6112 sayılı Kanun'un 12. maddesi ve Yayın Hizmetleri Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 13. maddesi kapsamında kısmî program desteklemesi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla, davaya konu programın başlangıcında ve bitişinde hareketsiz veya akar biçimde yer verilen marka ve logoların 6112 sayılı Kanun'un 12. maddesi ve Yayın Hizmetleri Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 13. maddesi kapsamında kısmî program desteklemesi olarak kabul edilmesi gerekirken, yaptırıma konu görüntülerin bant reklam olduğu ve bu nedenle de 6112 sayılı Kanun'un 10. maddesinin onuncu fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bir programın destek görüp görmediğinin destek gören programın başında, program içindeki reklam kuşaklarına giriş ve çıkışta ve programın sonunda destek görme durumunun sundu/sunar gibi uygun ibarelerle belirtilmesinden anlaşılacağı, aksi belirtilmediği sürece bir program sonunda ekranda beliren program dışı logo veya marka adlarının ekranın tamamını kaplamamak koşulu ile bant reklam olarak değerlendirilmesi gerektiği, yayının bant reklam niteliğinde olduğu, yayının Kurul'un ilke kararından önce yapıldığı ve ilke kararında yer alan şartları taşımadığı, bu sebeple ilke kararının uygulanamayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, yayınların, ürününden ve hizmetlerinden karşılıksız olarak yararlanılan gerçek ve tüzel kişilere teşekkür mahiyetinde olduğu, Üst Kurul'un … tarih ve … sayılı ilke kararı ile program sonlarında yer verilen marka ve logo uygulamasının bant reklam olmayıp kısmî program desteklemesi olarak kabul edileceğine karar verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
