Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12955
Karar No: 2015/20491
Karar Tarihi: 04.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/12955 Esas 2015/20491 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/12955 E.  ,  2015/20491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : .................. İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı Şirkette 05/03/2014 tarihinde çalışmaya başladığını, 14/11/2014 tarihinde iş akdinin işverence feshedildiğini, insan kaynakları müdürü olarak genel müdüre bağlı çalıştığını, çalıştığı süre zarfında görevini layıkıyla yerine getirdiğini, 2014 Mayıs ayında Genel Müdür ................."ın işten ayrıldığını ve Şirketin icra kurulu başkan yardımcısı ................."e bağlandığını ve akabinde iş akdinin sona erdirilme periyodunun hızlandırıldığını, icra kurulu başkan yardımcısı ile görüşme isteklerine rağmen görüşme gerçekleştiremediğini, icra kurulu başkan yardımcısına bağlı tüm yöneticilerin katıldığı bir toplantıda hiçbir sebep yokken tarafına sert ve rencide edici şekilde ifadeler kullandığını, kimi toplantılara çağırılmadığını, kimi toplantılara ise son anda çağırıldığını, 14 Kasım 2014 günü Şirketin mali işler direktörü ile görüşme yaptığını ve doğrudan bağlı personelinin kendisi ile çalışmayı istememesi gerekçesi sunularak iş akdinin feshedildiğini, istifa metninin zorla imzalatıldığını, daha sonra iş bulamayacağı söylemleri ile baskı uygulandığını, savunması dahi alınmaksızın feshin gerçekleştirildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının işveren vekili sıfatı taşıdığını ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını, insan kaynakları müdürü olarak üst düzey yönetici pozisyonunda çalıştığını, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, istifa dilekçesinin baskı ile imzalatıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, iş akdinin Şirketleri tarafından feshedilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş olması ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısına bağlı olarak çalıştığından, pozisyon ve yetkileri bakımından işveren vekili sıfatı taşımadığı, 14.11.2014 tarihli dilekçesinde "Bugün itibari ile sürdürmekte olduğum görevimden aynı ilkeler çerçevesinde çalışamadığıma inandığım için istifa ediyorum. Gereğinin yapılmasını rica ediyorum." diyerek istifa ettiği, dilekçe altına "Uygundur. Yasal haklarını ödeyelim+yıl sonu 1 maaş primde dahil. 14.11.2014" şeklinde kayıt düşüldüğü, davacının pozisyonu ve eğitimi itibariyle istifa dilekçesini baskı altında imzaladığı iddiasının ispat edilemediği, bu yönde bir delil ibraz etmediği ve kesin sürede tanık bildirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Dosya içeriğine göre; taraflar arasındaki iş ilişkisinin istifa ile sona erip ermediği hususu ihtilaflıdır.
    İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde, kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
    İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
    İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez. Dairemizce bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği, bununla birlikte işveren feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 3.7.2007 gün 2007/14407 E, 2007/21552 K.).
    İstifa belgesine dayanılmakla birlikte, işçiye ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmiş olması, Türkiye İş Kurumuna yapılan bildirimde işveren feshinden söz edilmesi gibi çelişkili durumlarda, her bir somut olay yönünden bu çelişkinin istifanın geçerliliğine etkisinin değerlendirilmesi gerekir.
    İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde, işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanamaz. İstifa durumunda işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden, istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.
    Davacı iş akdinin esasen davalı işverence sona erdirildiğini, istifa dilekçesinin ise zorla alındığını iddia etmiştir.
    Mahkemece, davacının iddiasını ispata yönelik delil sunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak dosya ibraz edilen bordrolardan davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödendiği ve mail yazışmaları ile referans sonuç belgesinden de feshin işverence gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
    İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği ve feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. Maddesindeki geçerlilik koşullarına uygun yapılmadığı sabittir. Feshi geçerli nedene dayanmadığından, davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    F) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6.Davacının yaptığı 199,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 04/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi