
Esas No: 2015/4460
Karar No: 2020/5995
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 10. Daire 2015/4460 Esas 2020/5995 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4460
Karar No : 2020/5995
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / ..
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Karavan Araç Gereç Mot.
Taşıt Kir. Loj Çektur ve Org. İşl. San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait 400 adet çit ve çit ayağı ile 100 adet sahne önü bariyerinin meydana gelen toplumsal olaylarda kullanılamaz hale gelmesi / yok edilmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen 77.644,00 TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla; davacı şirketin hizmet sözleşmesi kapsamında İnönü Stadyumu'nda gerçekleşen konserde sahne önünde kullanılmak üzere bir takım ekipmanlar yerleştirdiği, konser sonrası, ertesi gün olan 31/05/2013 tarihinde Taksim Gezi Parkı üzerinde gerçekleşen toplumsal olaylar nedeniyle ekipmanların kaldırılamadığı, bu olaylar neticesinde stadyumun etrafı ve içinde bulunan davacı şirkete ait ekipmanların kullanılamaz hale geldiği ve bir kısmının kaybolduğu, olaylar sırasında can ve mal kaybının önlenmesi için emniyet birimlerince çaba gösterildiği ancak toplumsal olayın büyüklüğü nedeniyle zarara engel olunamadığı, ancak, kişilerin can ve mal güvenliğinin korunmasının devletin asli görevlerinden olduğu, idarenin bu görevi yerine getirmek amacıyla ve kamu düzenini sağlamak üzere kolluk teşkilatını gerektiği gibi kurması, ihtiyaç duyulan araç ve imkanları sağlaması, yeterli önlemleri zamanında alması gerektiği, dolayısıyla, olayları ve gelişmeleri takip eden emniyet güçlerinin ve mülki idarenin mala verilen zararları önleme konusunda yetersiz kaldığı, hizmetin gereği gibi yürütülemediği ve bu nedenle oluşan zararla idare arasında illiyet bağının bulunduğu, davalı idarenin oluşan zararı tazminle yükümlü olduğu sonucuna varıldığı, davacı şirketin, 400 adet çit ve çit ayağı ile 100 adet sahne önü bariyerinin kullanılamaz hale gelmesiyle ilgili olarak maddi zararın tespitinde, dava dosyasına sunulan ve … Sulh Hukuk Mahkemesi'nin … D. İş esasında görülen tespit davası sonucu alınan 28/06/2013 tarihli Bilirkişi Raporunun karara esas alınabileceği, bilirkişi raporunun ve dosyaya sunulan faturaların birlikte değerlendirilmesinden; davacı şirkete ait ve kullanılamaz hale geldiği anlaşılan 400 adet çit, 400 adet çit ayağı ve 100 adet sahne önü bariyerinin değerinin toplam 77.644,00 TL olduğu, 77.644,00 TL'nin idareye başvuru tarihi olan 26/07/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Gezi olayları olarak bilinen ve İstanbul'un geneline yayılan olayların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alındığı, olayda idarenin kusuru olmadığı, davacı şirketin çerçeve hizmet sözleşmesi uyarınca kullanacağı bütün malzemeleri sigortalatması gerektiği, davacı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
30/05/2013 tarihinde İnönü Stadyumu'nda gerçekleşen konserde sahne önünde kullanılan ve davacı şirkete ait olan 400 adet çit ve çit ayağı ile 100 adet sahne önü bariyerinin Gezi olayları olarak bilinen olaylar esnasında kullanılamaz hale gelmesi / yok edilmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen 77.644,00 TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Aktarılan bu hükümden de anlaşılacağı üzere idareler kamu hizmetlerini yürütürken kişi veya kişilere bir zarar vermeleri halinde bu zararı hizmet kusuru kapsamında bazen de kusursuz sorumluluk ilkelerine göre gidermek zorundadırlar. Uğranılan bu zararın giderilmesi de tazminat yoluyla mümkündür.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarelerin hizmet kusuru nedeniyle sorumlu tutulabilmeleri için öncelikle ortada bir zararın bulunması, bu zararın kesin, güncel ve meşru bir zarar olması ve zarar ile idarenin eylem ve işlemi arasında nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. İdarelerin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak da tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karekteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan doğruya ve asli nedenini oluşturmaktadır.
Başka bir deyişle, idarelerin kusurlu sayılabilmesi için hizmetin hiç veya iyi işlememesi, gerekli ve yeterli personel istihdam edilmemesi, ya da hizmet yürütülürken gerekli tedbirlerin yerinde ve zamanında alınmaması nedeniyle ortaya bir zararın çıkmış olması gerekir. Eğer bu şekilde hizmetin iyi işlememesi nedeniyle maddi ya da manevi bir zarar doğarsa idareler bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aksi halde ise idarelerin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği açıktır.
İdarenin hukuki sorumluluğu, kamusal faaliyetler sonucunda, idare ile yönetilenler arasında yönetilenler zararına bozulan ekonomik dengenin yeniden kurulmasını, idari etkinliklerden dolayı bireylerin uğradığı zararın idarece tazmin edilmesini sağlayan bir hukuksal kurumdur. Bu kurum, kamusal faaliyetler nedeniyle yönetilenlerin malvarlığında ortaya çıkan eksilmelerin ya da artış olanağından yoksunluğun giderilebilmesi, karşılanabilmesi için aranılan koşulları, uygulanması gereken kural ve ilkeleri içine almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; İnönü Stadyumunda 30/05/2013 tarihinde gerçekleşen konserde kullanıldığı ve ertesi gün 31/05/2013 tarihinde Taksim Gezi Parkı üzerinde gerçekleşen toplumsal olaylar nedeniyle kaldırılamadığı ve bu olaylar neticesinde kullanılamaz hale getirildiği / yok edildiği ileri sürülen 400 adet çit ve çit ayağı ile 100 adet sahne önü bariyerinin değerinin ödenmesi istemiyle davacı şirket tarafından davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine uğranıldığı iddia olunan 77.644,00 TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacı şirket tarafından, her ne kadar, yaşanan toplumsal olaylar nedeniyle şirkete ait 400 adet çit ve çit ayağı ile 100 adet sahne önü bariyerinin kullanılamaz hale getirildiği / yok edildiği, bu nedenle 77.644,00 TL zarar oluştuğu belirtilerek dosyaya fotoğraflar ve … Sulh Hukuk Mahkemesi'nin … D. İş sayılı tespit davası sonucu düzenlenen 28/06/2013 tarihli bilirkişi raporu sunulmuş ise de; anılan 28/06/2013 tarihli bilirkişi raporunda 25/06/2013 tarihinde keşif esnasında İnönü Stadyumunda çit, çit ayağı ve sahne önü bariyerlere rastlanmadığının belirtildiği, raporun uğranıldığı iddia olunan zararlara yönelik herhangi bir tespit içermediği, uğranıldığı iddia olunan zararların tespitine yönelik dosyada hukuken kabul edilebilir başka herhangi bir bilgi veya belge olmadığı, davacı şirket tarafından 400 adet çit ve çit ayağı ile 100 adet sahne önü bariyerinin kullanılamaz hale getirildiğinin / yok edildiğinin objektif ve somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, bu nedenle tazmini istenilen zararın somut, kesin ve belirgin olmadığı, dolayısıyla dava konusu olayda davacı şirket açısından uğranıldığı öne sürülen zararların tazmini için aranılan şartların oluşmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın kabulü yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
