17. Hukuk Dairesi 2016/14185 E. , 2017/7985 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kasko tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından kasko ... poliçesi ile kapsam altına alınan müvekkili belediyeye ait ... plaka sayılı yol süpürme aracının, şoförü ..."nın sevk ve idaresinde iken 10/10/2011 tarihinde diğer bazı araçlar ile birlikte maddi hasarlı kazaya karıştığını, aracın onarımının 20.638,12 TL bedel ile dava dışı ... A.Ş."ne yaptırıldığını, davalıya ödeme için başvuru yapılmış ise de araç sürücüsünün alkollü olduğu gerekçesi ile hasar bedelinin bu şirkete ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili belediye tarafından söz konusu hasar bedelinin bu şirkete ödendiğini, davalıya rücu için başvurulmuş ise de ödemenin reddedildiğini, kazanın alkol nedeni ile meydana gelmediğini, şoförün epilepsi hastası olması nedeni ile kazanın meydana geldiğini belirterek, 20.638,123 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ... plaka sayılı aracın müvekkili şirkete kasko ... poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu kazanın 10/10/2011 tarihinde meydana geldiğini ve zamanaşımı süresinin de dolduğunu, meydana gelen kazanın genel şartların A-1 maddesinde yazılı olduğu üzere ani ve harici bir etki ile meydana gelmediğini, zararın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; olayın 10/10/2011 tarihinde meydana gelmesi, ekspertiz raporunun 15/11/2011 tarihli olması, davacının ihbarının 11/11/2013 tarihli olması dikkate alındığında zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı, sürücünün epilepsi hastası olduğu, hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı, hasarın 20.638,12 TL olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile 20.638,12 TL"nin temerrüt (17/11/2013) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan davalar, 6762 S.TTK.nun 1268.maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. (6102 S.TTK.md.1420)
Nitekim, zamanaşımı süresinin iki yıl olduğuna ilişkin bu düzenlemeye, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları (KTKSGŞ.)"nın C.9. maddesinde de aynen ve açıkça yer verilmiştir.
Öğretide de, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan davaların iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu benimsenmiştir (Eriş, G.: Açıklamalı-İçtihatlı Türk Ticaret Kanunu, Cilt 5, ... 2010, s.6105; Ulaş, I.: a.g.e., s.644; Gökcan, H.T./Kaymaz, S.:Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat-... Rücu Davaları Trafik Suç ve Kabahatleri, ... 2010, s.528; Doğanay, İ.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, Cilt 3, ... 1990, s.2957).
6762 S.TTK.nun 1268.maddesinde (6102 S.TTK.md.1420) zamanaşımı süresinin başlangıcının hangi tarih olması gerektiği gösterilmediğinden bu hususun genel hükümler çerçevesinde tespiti gerekmektedir.
Bilindiği üzere, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 128.maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihte başlar.
Zarar sigortalarında, tazminatın ne zaman muaccel olacağı hususunda ise 6762 S.TTK.nun 1292 ve 1299.maddeleri (6102 S.TTK.md 1446 ve 1427) uygulanır. Bu madde hükümlerine göre, zamanaşımı süresinin başlangıcı, alacağın muaccel olduğu gün, yani sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan beş günlük ihbar tarihinin son günüdür.
...’nun 22.12.2010 tarih ve 2010/17-664 E.-689 K. sayılı ilamında da aynı ilkeler benimsenmiştir. (... ... 30.10.2011 tarihli ve E:2011.17569, K:2011.710 sayılı kararı)
Yukarıdaki açıklanan ilkeler karşısında somut olaya baktığımızda; dava konusu riziko 10.10.2011 tarihinde meydana gelmiş olup zamanaşımı süresinin 15.10.2011 tarihinde başladığı dikkate alındığında eldeki dava 20.01.2014 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili yasal süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Dava tarihi olan 20.01.2014 itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekir. Dosya içeriğine göre zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin bulunmadığı, davalı şirket tarafından tazminatın ödeneceği, intiba yaratılarak zamanaşımı süresinin dolmasına neden olunduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığı anlaşıldığından, mahkemece, davalı ... şirketinin dava dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def"inin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.