17. Hukuk Dairesi 2016/14931 E. , 2017/7968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde 11/10/2014 tarihinde dava dışı ... sevk ve idaresindeki ...plaka sayılı minibüs ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek yol üzerine devrildiğini, aynı istikamete gerisinden gelen sürücüsü ...sevk ve idaresindeki müvekkili ... adına kayıtlı ... plakalı aracının ön kısmıyla minibüse çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava dışı..."ın tamamen kusursuz olduğunun tespit edildiğini, söz konusu kazandan sonra müvekkili...z"a ait...plaka sayılı araçta oldukça büyük hasar meydana geldiğini, doğan zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını bu nedenlerle,davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkiline ait ... plakalı araçta oluşan hasar ve değer kabının kaza tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte karşı taraftan tanzim edilmesine, söz konusu hasar ve değer kaybının tahsil edilmesi için kazaya karışan ...araç üzerindeki kayda ve kooperatif şirketin ait diğer araçlara da ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiş, 29/04/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep ettiği miktarın toplam 21.170,00 TL"ye arttırdıklarını bu meblağın kaza
tarihi olan 11/10/2014 tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..."in cevap dilekçesinde açılan davayı kabul etmediklerini, olayda kusurunun bulunmadığını, davacının zarar ziyanı var ise Zorunlu Trafik Mali Sigortasına başvuru yapıp zararını karşılayabileceğini açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile 21.170,00 TL"nin kaza tarihi olan 11.10.2014"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline, davacının reeskont faizi ile ilgili fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1- Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı ....nun 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı ... kazaya karışan aracın işleteni olup, mahkemece davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken yalnızca müştereken sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.
2- Davacı tarafça temerrüt faizi olarak reeskont faizİ istenilmiştir. Kazaya neden olan minibüs ticari araç olup ticari faaliyet esnasında kazaya neden olmuştur. O halde, davacı talebine göre temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 Sayılı HMK"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK"nun 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü öngörmektedir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
Somut olayda; davalı ... vekiline hükme esas alınan bilirkişi raporunun tebliğ edilmediği görülmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, davalıya bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliği ile davalının savunma hakkını kullanması ve rapora karşı varsa itirazlarını bildirmesinin sağlanması, itirazlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda(1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı... vekilinin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... ve davalı ..."e geri verilmesine 20.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.