9. Hukuk Dairesi 2021/11513 E. , 2021/15846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işveren işyerinde Toplu İş Sözleşmesi imzalayan ... Sendikası üyesi olmasına ve Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmasına rağmen 01.01.2004-31.12.2005 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesi gereğince ücretine yapılması gereken zamların yapılmadığını, müvekkiline fazla mesai ücretinin ödenmediğini, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatillerinde çalıştığını ancak karşılığı ücretlerin ödenmediğini, müvekkilinin gece çalışma karşılığının ödenmediğini, vardiya ücretlerinin ödenmediğini belirterek bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmış olduğu süre içerisinde hak edip de almadığı herhangi bir alacaklarının bulunmadığını, davacıya ödenen ücretler sırasında fazlaya ilişkin hiçbir ihtirazı kayıt koyamadığından, başta fazla mesai olmak üzere diğer hak ve alacaklarının düştüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının taban ücreti ve ücret zamlarına göre yevmiyelerinin ve sosyal haklarının davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine uygun belirlenerek ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık vardır.
Toplu İş Sözleşmesinin taraflarının değişen ekonomik durumlar karşısında, sözleşmede değişiklik yapmak ve sözleşmeyi yeni koşullara uyarlamak amacıyla Toplu İş Sözleşmesi hükümlerini değiştirmeleri olanaklıdır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesinin son fıkrasında yazılı olan "taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirler" kuralından, Toplu İş Sözleşmeleri yönünden iş ilişkisinin tarafları yerine, Toplu İş Sözleşmesinin taraflarını anlamak lazım gelir. Gerçekten, Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisi olan kişilerin bu yetkileri devam ettiği sürece Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapmaları kural olarak mümkündür (Hukuk Genel Kurulu, 15.05.2013 gün ve 2013/22-540 esas, 2013/727 karar.).
Toplu İş Sözleşmesi yetkisi olan yanlar, aralarında yapacakları bir ek protokolle gelecekteki haklarda artışı ve hatta bir azalmayı kararlaştırabilirler (Tunçomağ K./Centel T.: İş Hukukunun Esasları, ... 2008, s.369).
Ne var ki, Toplu İş Sözleşmesinde yapılacak olan değişiklikler kural olarak geçmişe etkili olamayacaktır. Toplu İş Sözleşmesinin tarafları arasında yapılan bu değişiklikler yapıldıkları tarihten ileriye dönük olarak sonuçlarını doğurur. Ayrıca, Toplu İş Sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her Toplu İş Sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır.
Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi 01.01.2004-31.12.2005 yürürlük süreli olmak üzere 20.03.2004 tarihinde imzalanmış, aynı Toplu İş Sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22.04.2004 tarihinde Toplu İş Sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikten sonra davacının ücreti protokol hükümlerine göre belirlenmiş ve Toplu İş Sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacının protokol tarihi olan 22.04.2004 tarihine kadar Toplu İş Sözleşmesi"nin 56. maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmakla, davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def"inde bulunduğu, bu nedenle bu döneminde zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının uyuşmazlığa konu dönem geçerli toplu iş sözleşmesi ve 22.04.2004 tarihli protokol hükümlerine göre ücretinin tespit edilerek davalı Belediye tarafından ödendiği, bu nedenle dava konusu fark ücret alacaklarının bulunmadığının anlaşılmasına göre, Mahkemece bu gerekçe ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının fazla mesai ve hafta tatili alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının davacının ikili vardiya sisteminde 16.00-08.00 saatleri arasında çalıştığını beyan ettiklerini, belirtilen saatlerin günlük çalışma süresinin yasal sınırların üzerinde olduğu kabulü ile günlük üç saat fazla mesai yaptığını, ayda iki hafta tatilinde çalıştığını belirterek bu alacaklar hesaplanmıştır. Davacı tanığı ... emsal dava dosyasında 16.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı, bir gün dinlenme ile aynı saatlerde çalışmaya devam ettiği kabulü ile fazla mesai alacağının hesaplandığı ve bu çalışma sistemine göre hafta tatili çalışması bulunmadığı kabul edilmiş ve bu karar davalı temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2013/37587 esas sayılı ilamı ile onanmıştır. Hal böyle olunca davacının çalışma saatleri ve çalışmadan sonra dinlenip dinlenmediği hususlarında emsal dosya ve tanık beyanları arasında çelişki bulunmakta olup bu husus netleştirilmeden fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.