15. Ceza Dairesi 2015/10435 E. , 2018/6506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-a) Katılan ..."a yönelik eylemi sebebiyle sanık hakkında ; 5237 sayılı TCK 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet b)Katılanlar ... ve ..."e yönelik eylemi sebebiyle sanık hakkında ; 5237 sayılı TCK 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet c)Katılan ..."a yönelik eylemi sebebiyle sanık hakkında ;
5237 sayılı TCK 158/2, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
d)Katılanlar ... ve ..."ye yönelik eylemi sebebiyle sanık hakkında ;
5237 sayılı TCK 158/2, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
e)Katılanlar ... ve ..."ya yönelik eylemi sebebiyle sanık hakkında ;
5237 sayılı TCK 158/2, 43/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında katılanlar ..., ..., ...’e yönelik eylemleri sebebiyle dolandırıcılık ve katılanlar ..., ..., ..., ... ve ...’ya yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında katılanlar ..., ... ve ...’ya yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın Kınık beldesinde yediemin otoparkı işlettiği, katılanlar ... ve ..."a Kaş icra müdürünü tanıdığını, ihaleye girmeden araçları çıkarabileceğini ve bu borçların temizlenmesi için para vermeleri gerektiğini söyleyerek katılan ..."dan 4000 TL, katılan ..."ten 28000 TL aldığı, yine benzer şekilde Kaş icra müdürünü tanıdığını söyleyerek katılanlar ... ile ..."den araç çıkaracağı gerekçesiyle 27000 TL aldığı, yine Kaş icra müdürünü tanıdığı gerekçesiyle ..."dan kendisine motorsiklet çıkaracağını söyleyerek toplam 3250 TL aldığının iddia edildiği olayda;sanık savunması, katılan beyanları ve dosya kapsamından sanığın katılanlara yönelik eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında kurulan hükümler sırasında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hükümlerde yer alan 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına" denilmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanığın katılanlar ..., ...,...’e yönelik eylemleri sebebiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ve katılanlar ... ve ...’ye yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
a) Katılanlar ... ve ...’ye yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; katılan ...’nin soruşturma safhasında alınan beyanında; sanıktan 27.000 TL karşılığında babası ... adına araç almaya karar verdiklerini, 27.000 TL’nin 21.708 TL’sini babası ...’nin sanık hesabına havale ettiği, kalan 5.300 TL’yi kendisinin elden ödediğini, söz konusu aracın teslim edilmemesi üzerine sanıkla yaptıkları görüşmelerde sanığın kendisine merak etme ben icra müdürünü tanıyorum şeklinde beyanda bulunduğu ve kendilerine aldığı tutar karşılığında senet verdiğini belirttiği, yargılama aşamasında alınan beyanında ise sanıkla araç alımı hususunda görüştükleri sırada Kaş İcra Müdürünü tanıdığını söyleyerek para aldığını belirtmesi karşısında; sanığın Kaş İcra Müdürünü tanıdığını ve aracı bu şekilde alacaklarını söylediği tarihin sanığın katılanlardan menfaat temin ettiği tarihten önce mi sonra mı olduğu hususunda katılanların tekrar dinlenilerek, sanığın Kaş İcra Müdürünü tanıdığını ve aracı bu şekilde alacaklarını söylediği tarihin menfaat temininden sonra olması halinde sanığın eyleminin 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları uzlaştırma kapsamında kalan 5237 sayılı yasanın 157/1. maddesinde yazılıbasit dolandırıcılık suçunun oluşacağı da gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Sanık hakkında kurulan hükümler sırasında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
b) Sanık hakkında katılanlar ..., ...,...’e yönelik eylemleri sebebiyle dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede;
Sanığa yüklenen basit dolandırıcılık suçu nedeniyle hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.