8. Hukuk Dairesi 2012/7170 E. , 2013/1410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, değer artış payı alacağı
... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi"nden verilen 29.03.2012 gün ve 676/320 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeni ve davalının 2010 yılında boşandıklarını, evlilik birliği içinde edinilen 308 ada 3 parseldeki binanın 5 nolu bağımsız bölümünün edinildiğini açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile 1/2"sinin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiş, 30.09.2010 tarihli dilekçesi ile talebini 30.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın edinilmiş mal olup davacı tarafından ayni hak istenmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın TOKİ"den kredi kullanılmak suretiyle satın alındığını ve kredi ödemesinin halen devam ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın satın alınmasında ödenen 2.669 TL peşinatın davacının kişisel malı olduğu ve 2.540 TL katılma alacağı bulunduğundan davanın kısmen kabulüyle toplam 5.275 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili ve redde yönelik kısmı ise davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Taraflar 04.06.1990 tarihinde evlenmişler, 11.06.12009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15.07.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durumda evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 11.06.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK"nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul
edinilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimindan kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve TMK"nun 227 maddesine dayanan değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir.
Dava konusu taşınmaz halen TOKİ adına kayıtlı olup, davalı ile TOKİ arasında düzenlenen 03.05.2006 tarihli sözleşme uyarınca toplam 42.569 TL"ye davalıya satılmıştır. Dosyada bulunan ve TOKİ tarafından düzenlenen belgelere göre 2.000 TL peşinat olarak ödenmiş ve kalan 40.569 TL için Ziraat Bankası"ndan kredi kullanılmıştır. Evlilik birliği içinde boşanma dava tarihine kadar Ziraat Bankası"na 21 adet taksit ödenmiş olup, bu tarihte bankaya olan toplam ana para borcu ise 38.522,52 TL"dir. Davacı peşinat olarak ödenen paranın kendisine ait kişisel maldan karşılandığını iddia etmiş ise de, paranın bulunduğu hesabın hangi tarihte açıldığı, hesapta biriken paranın hangi tarihler arasında yatırıldığı araştırılmamış, dolayısıyla bu paranın kişisel mal olup olmadığı saptanmamıştır.
Bu halde, mahkemece öncelikle davacıya ait banka hesabının açılıştan boşanma dava tarihine kadar ki hesap hareketlerini içerir kayıt ve belgeler bankadan temin edilerek, peşinat olarak yatırılan paranın edinilmiş mal olup olmadığı belirlenmeli, bu paranın 01.01.2002 tarihinden önce banka hesabında mevcut olduğunun tespiti halinde peşinat olarak yatırılan 2.000 TL "nin davacının kişisel malı olduğu kabul edilerek taşınmazın edinme (satın alındığı tarihteki) değerine oranlanarak değer artış payı oranı tespit edilmeli, bu aşamadan sonra taşınmazın karar tarihine en yakın değeri inşaat mühendisi bilirkişi ve emlakçı bilirkişi vasıtası ile tespit edilerek bu değer ile değer artış payı oranı çarpılarak davacının TMK.nun 227 maddesi gereğince değer artış payı alacağı tespit edilmeli, taşınmazın karar tarihine en yakın değerinden boşanma dava tarihinden sonraya kalan ve bankaya olan kredi borcu ile davacının belirlenen değer artış payı alacağı düşüldükten sonra kalan miktarın artık değeri oluşturacağı ve bu artık değerin yarısının (TMK. M. 236/1) davacının katılma alacağını oluşturduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüne, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunun 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.