Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/428
Karar No: 2020/2989
Karar Tarihi: 09.12.2020

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/428 Esas 2020/2989 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/428
Karar No : 2020/2989

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarede uzman yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından; her türlü mali, sosyal hak ve yardımlarının 15/01/2012 tarihinden önce kurumda göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile mahrum kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevlilerinin mali haklarının yeniden düzenlenmesi yoluna gidildiği, 15/01/2012 tarihinden itibaren farklı kurumlarda aynı unvanla çalışan kamu personelinin maaş ve diğer özlük hakları itibarıyla eşitlenmesinin amaçlandığı, davacının ise kendisine uygulanmasını istediği düzenleme tarihinde henüz çalışmadığı, Kurum bünyesinde 05/07/2013 tarihinde göreve başladığı ve bu tarih itibarıyla mevcut yasal düzenleme uyarınca ve kabul ettiği statü itibarıyla ücretlendirilebileceği, anılan düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptali sonrasında oluşan boşluğun 6495 sayılı Kanun ile giderildiği ve 6704 sayılı Kanun ile de uzman unvanlı personele ne suretle ödeme yapılacağının kurala bağlanması karşısında davacının başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onbirinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2018/8, K:2018/3049 sayılı kararıyla;
Yargılama sürmekte iken Anayasa Mahkemesinin 16/12/2015 tarih ve 29564 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 03/12/2015 tarih ve E:2015/101, K:2015/111 sayılı kararıyla, 11/10/2011 tarih ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "...uzman..." ibarelerinin ve "...uzman..." ibarelerinin iptalleri nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan, bu ibarelerden önce ve sonra gelen "...ile...unvanlı meslek personeline,..." ve "...unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına..." ibarelerinin 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle iptal edildiği,
Bu durumda, davalı kurumda 15/01/2012 tarihinden sonra 05/07/2013 tarihinde göreve başlayan davacının mali, sosyal hak ve yardımlarına sınırlama getiren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddesinin (b) bendinde yer alan "uzman" ibaresi Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden, davacının 15/01/2012 tarihinden önce göreve başlayan personel ile aynı mali ve sosyal haklardan yararlanması isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemin yasal dayanağının kalktığı,
Öte yandan, 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin, iptal edilmeden önceki şekliyle yeniden düzenlenip, bu düzenleme 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden, 6704 sayılı Kanun'un belirtilen hükmünün ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonra sonuç doğurabileceği sonucuna varılarak ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesinin istikrar kazanmış içtihatlarında; kendisinden önceki kanunu, kanun hükmünde kararname ya da bunların hükümlerini açıkça yürürlükten kaldıran bir kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya bunların hükümlerinin iptal edilmesi durumunda, eski yasal düzenlemenin kendiliğinden ve yeniden yürürlüğe giremeyeceğinin kabul edildiği,
Belirtilen bu durumun, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceğine ilişkin ilkenin hukuki bir sonucu olduğu; Anayasa'nın 153. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 66. maddelerinde, Anayasa Mahkemesine iptal kararlarının yürürlüğe girme tarihini erteleyerek ayrıca belirleme yetkisinin tanınmış olmasının da, iptal edilen kanun, kanun hükmünde kararname ya da bunların hükümleriyle yürürlükten kaldırılmış olan yasal düzenlemelerin kendiliğinden yürürlüğe girmeyeceği yolundaki içtihadı doğruladığı,
Uyuşmazlıkta, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddenin (b) bendindeki uzman ibarelerinin Anayasa Mahkemesinin 03/12/2015 tarih ve E:2015/101, K:2015/111 sayılı kararıyla 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığından Anayasa'nın 91. maddesine aykırı bulunarak iptal edildiği, iptal kararının usule ilişkin olduğu ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen düzenlemelerin eşitlik ilkesine ya da hukuki öngörülebilirlik ilkesine aykırı olduğu şeklinde herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, diğer taraftan kamu görevlilerine parasal bir ödeme yapılabilmesi için yasal dayanağının olması gerektiği ve bir kanun hükmünün Anayasa Mahkemesince iptali üzerine iptal edilen düzenlemeden önceki düzenlemelerin kendiliğinden uygulanmayacağının açık olduğu, kaldı ki iptal edilen düzenlenmelerin 14/04/2016 tarihinde yeniden kabul edilerek 6704 sayılı Kanun olarak 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiği, davacı 15/01/2012 tarihinden sonra 07/01/2013 tarihinde göreve başladığından göreve başladığı tarihte 666 sayılı KHK'nın 1. madesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen Ek 11. maddenin (b) bendi hükümlerinin yürürlükte olduğu, dolayısıyla hukuki öngörülebilirlik ilkesinin ihlal edilmesinin de söz konusu olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Nitekim benzer değerlendirmelerin Anayasa Mahkemesince de yapıldığı; 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle 27/06/1989 tarih ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının değiştirilen (b) bendinin Anayasa’nın 10, 49 ve 55. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine, 11/01/2018 tarih ve 30298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 15/11/2017 tarih ve E:2016/133 K:2017/155 sayılı kararıyla, 6704 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle 27/06/1989 tarih ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 11. maddesinin birinci fıkrasının değiştirilen (b) bendinde yer alan “…15/1/2012 tarihinden sonra…” ibaresi ile “…ve uzman…” ibarelerinin, Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin reddine karar verildiği gerekçesi eklenmek suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ısrar kararında atıf yapılan Anayasa Mahkemesinin E:2015/101, K:2015/111 sayılı kararının, 16/12/2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu durumda "uzman" tanımı kapsamında bulunan "uzman yardımcısı" kadrosunda çalışanların mali ve sosyal haklarının hesaplanmasında dayanak alınan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek 11. maddenin (b) bendindeki "uzman.." ibaresinin kanuni dayanağını yitirdiği ve dava konusu işlemin hukuka aykırı hale geldiği; mahkemelerin farklı kararlar verdiği, bu durumun hukuki güvenlik ilkesini zedelediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile ... İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi