Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/26525
Karar No: 2013/6186
Karar Tarihi: 26.03.2013

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26525 Esas 2013/6186 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Milas 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, kamu görevlisi olan kişiye hakaret etmek suçundan hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak, mahkeme tarafından hapis cezasının neden seçildiği yasal ve yeterli gerekçelere dayandırılmamıştır. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken maddi zararın dışında manevi zararın da göz önünde bulundurulması gerektiği ve CMK'nın 231. maddesinin uygulanmamasının yanlış olduğu belirtilmiştir. Son olarak, sanığın hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi de kanunlara aykırıdır. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Düzenlenen suç, 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde düzenlenen hakaret suçudur. Bu suç için hapis ve adli para cezası seçenekli yaptırım olarak öngörülmüştür. Ancak, mahkeme hapis cezasını tercih etmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olarak CMK'nın 231. maddesi gerektiği ve manevi zararın da göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülemeyeceği ve bu davranışın kanunlara aykırı olduğu ifade edilmektedir.
2. Ceza Dairesi         2011/26525 E.  ,  2013/6186 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2009/11978
    MAHKEMESİ : Milas 1. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 06/03/2008
    NUMARASI : 2006/435 (E) ve 2008/478 (K)
    SUÇ : Hakaret

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
    Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde,hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım,aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararının da belirlenemediği, sanığın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “Müştekinin zararı karşılanmadığından ve sanığın suç işlemeyeceği kanaatine varılmadığından sanık hakkında CMK"nın 231. maddesi uygulanmamıştır” biçimindeki, yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3-TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında hapis cezası ile adli para cezası seçenek olarak öngörüldüğü için hapis cezasına hükmedilmişse; bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasa’nın 50/2.maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin gözetilmesine, 26/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi