Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/1025
Karar No: 2021/1094
Karar Tarihi: 28.09.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/1025 Esas 2021/1094 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2018/1025 E.  ,  2021/1094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la değişikliği öncesi hâliyle 438. maddesinin 2. fıkrası gereğince direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağından davalılar vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1994 yılı Şubat ayından 07.12.2012 tarihine kadar davalılara ait minibüste şoför olarak çalıştığını, aylık ücretinin net 2.240,00TL olduğunu, iş sözleşmesinin haklı neden bulunmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin minibüs hattının, davacının babası olan ...’ün ise minibüsün sahibi olduğunu, müvekkillerinin kendilerine ait minibüs hattını ihbar olunan ...’e 27.08.1990 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kiraya verdiğini, işveren konumunda olan ... ile birlikte bir şoförün daha çalıştığını, davacının da babasına yardım amaçlı düzensiz çalışmasının bulunduğunu, müvekkillerinin aylık kira bedelini almak dışında minibüs ve hattının çalıştırılması ile ilgilerinin bulunmadığını, son iki döneme ait kira bedeli ödenmediğinden, minibüs ve minibüs hattının 15.12.2012 tarihinde müvekkillerine verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2013/1246 E., 2015/67 K. sayılı kararı ile; minibüs hattının davalılar tarafından iki yıl süreyle ihbar olunan ...’e kiraya verildiği, ancak kira sözleşmenin yenilendiğine veya kira ilişkisinin devam ettiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, diğer taraftan minibüs hattının sahibi olmaları ve kayden işveren konumunda olmaları sebebiyle davalıların işveren sıfatının bulunduğu, bu nedenle davalıların işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacının 01.02.1994-07.12.2012 tarihleri arasında davalılara ait minibüs hattında çalıştığı, denetime elverişli ek bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 07.03.2017 tarihli ve 2015/13806 E., 2017/3379 K. sayılı kararı ile; “…Taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı, uyuşmazlık konusudur.
    Davacı, davalılara ait minibüste şoför olarak çalıştığını iddia etmiş; davalılar ise davacı ile aralarında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, minibüs hattının dava dışı ve aynı zamanda davacının babası olan ... tarafından işletildiğini ve aralarında bu hususta kira sözleşmesi yapıldığını, davacının asıl işvereninin dava dışı ... olduğunu savunmuşlardır.
    Mahkemece, kira sözleşmesinin 2 yıl süreli olduğu, minibüs hattının sahibinin davalılar olup, işveren sıfatlarının bu nedenle bulunduğu belirtilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ve özellikle kira sözleşmesi dikkate alındığında, davalıların minibüs plakasını dava dışı ..."e kiraya verdikleri ve işletilmesini de tamamen kiralayan ..."e bıraktıkları, davalılar ile dava dışı ... arasındaki bu hukuki ilişkinin 1990 yılından beri devam edip geldiği tespit edilmiştir.
    Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının, dava dışı ..."ün davalılardan kiralayarak işlettiği minibüste çalıştığı, davalıların işveren sıfatlarının bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar yönünden açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı :
    9. İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesinin 07.02.2018 tarihli ve 2017/247 E., 2018/115 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten dava konusu minibüste 07.02.2011-30.09.2012 tarihleri arasında davacı ile birlikte çalışan dava dışı Engin Canbaş’ın davalılara karşı açtığı dava sonucunda İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesinin 15.07.2014 tarihli ve 2013/702 E., 2014/273 K. sayılı kararı ile davalıların işveren sıfatının bulunduğunun kabul edildiği, bu kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davalıların bahsi geçen mahkeme kararını temyiz etmeyerek işveren sıfatının bulunduğunu dolaylı olarak kabul ettikleri, davacı ile birlikte çalışan dava dışı Engin Canbaş’ın işvereni olduğu kabul edilirken davacı bakımından aksi yönde karar verilmesinin çelişki oluşturacağı, davacıya ait hizmet döküm cetvelinde bir süre kayden davalıların işveren olarak göründüğü gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir..
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davalıların ihbar olunan ...’e minibüs hattını kiraya verip vermedikleri, minibüs hattının işletilmesi hakkını tamamen ihbar olunan ...’e bırakıp bırakmadıkları, davalılar ile ihbar olunan ... arasında 1990 yılından itibaren devam eden bir hukukî ilişkinin olup olmadığı, davalıların işveren sıfatlarının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalıların taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    III. ÖN SORUN
    12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında direnme adı altında verilen kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.

    IV. GEREKÇE
    13. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    14. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukukî olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
    15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    16. Somut olayda, mahkemece verilen ilk kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Özel Dairece, davacının ihbar olunan ...’ün davalılardan kiralayarak işlettiği minibüste çalıştığı anlaşıldığından davalıların işveren sıfatı bulunmadığı, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sırasında sunulan İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesinin 15.07.2014 tarihli ve 2013/702 E., 2014/273 K. sayılı kararı ve kesinleşme şerhi dikkate alınmak suretiyle dava konusu minibüste 07.02.2011-30.09.2012 tarihleri arasında davacı ile birlikte çalışan dava dışı Engin Canbaş’ın davalılara karşı açtığı davada İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesinin 15.07.2014 tarihli ve 2013/702 E., 2014/273 K. sayılı kararı ile davalıların işveren sıfatı bulunduğunun kabul edildiği, bu kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davalıların bahsi geçen mahkeme kararını temyiz etmeyerek işveren olduklarını dolaylı olarak kabul ettikleri, davalıların, davacı ile birlikte çalışan dava dışı Engin Canbaş’ın işvereni olduğu kabul edilirken davacı bakımından aksi yönde karar verilmesinin çelişki oluşturacağı, davacıya ait hizmet döküm cetvelinde bir süre kayden davalıların işveren olarak göründüğü gerekçesine yer verilmiştir.
    17. Açıklanan bu maddi ve hukukî olgulara göre, mahkemece Özel Daire bozma kararı sonrası yapılan araştırma, inceleme ve toplanan yeni delile dayanılarak ve Özel Daire denetiminden geçmeksizin yeni gerekçe ile direnme adı altında yeni bir karar verilmiştir.
    18. Şu hâlde "direnme" olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası elde edilen yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    19. Hâl böyle olunca, verilen bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    20. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Taraf vekillerinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.09.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi