Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2016/11129
Karar No: 2020/12654
Karar Tarihi: 10.12.2020

Danıştay 6. Daire 2016/11129 Esas 2020/12654 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/11129
Karar No : 2020/12654

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Tunceli İli, Merkez İlçesi, … Mahallesinde bulunan … ada …,…,… sayılı parselleri kapsayan alanda kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin … tarih ve … sayılı Tunceli Belediye Meclisi kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar plan tadilatının, uyuşmazlığa konu alana ilişkin olarak alınan yargı kararlarının gerekçelerinin dikkate alınarak ve 1/5000 nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı arasında uyum sağlanarak tesis edildiği ve kent merkezinde eksik olan bir sosyal donatı alanının oluşturulduğu anlaşıldığından dava konusu konusu işlemde imar mevzuatı ve planlama tekniğine aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1/5000 nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı arasında teknik uyumun bulunmadığı, bilirkişi raporunun eksik ve çelişkili olduğu, dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğu, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; 1/5000 ölçekli nazım imar planında resmi kurum alanı lejantında yer alan Tunceli İli, Merkez İlçesi, … Mahallesi …. ada …,…,… sayılı parsellerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belediye hizmet alanı (sosyal tesis alanı) belirlenmesine ilişkin Tunceli Belediye Meclisi'nin … tarihli ve … sayılı kararının iptali talebiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşlmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
3194 sayılı Kanunun 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmış, her planın bir üst kademedeki plana uygun olarak hazırlanması zorunluluğu getirilmiştir.
Buna göre alt ölçekteki imar planlarının üst ölçekteki imar planlarıyla uyumlu olacağı nazım imar planlarının bölge ve çevre düzeni planlarına, uygulama imar planının da bölge ve çevre düzeni planları ile nazım imar planına aykırı düzenlemeler getiremeyeceği açıktır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte "idari tesis alanı" kullanımına yönelik özel bir tanım getirilmemekle birlikte, yönetmelik EK-1 tablo içerisinde, planlama alanı içerisinde, bu kullanım kararı için kişi başına ayrılması gereken en düşük m² değeri belirtilmiş, Yönetmelik eki lejant gösterimleri arasında ise bu kullanımı ifade eden gösterime yer verilmemiştir.
Davanın devamı sırasında, işlem tarihinden ise sonra, 14/06/2014 tarihli ve 29030 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Mekânsal kullanım tanımları ve esasları" başlıklı 5. Maddesinin (h) bendinde "resmi kurum alanı; Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kuruluşlara, kanunla veya kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesislerin yapıldığı alanlar" olarak tanımlanmış, lejant gösterimi yönünden ise EK-1ç Nazım İmar Planı gösterimleri içerisinde "kentsel çalışma alanları" başlığı altında "kamu hizmet alanı" gösterimine yer verilirken, EK-1d Uygulama İmar Planı gösterimleri içerisinde "idari hizmet alanı" ve "resmi kurum alanı" olmak üzere iki farklı gösterime yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yönetmelik hükümleri bir arada incelendiğinde, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik EK-1 tablo içerisinde belirtilen "idari tesis alanı" kullanımının, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğindeki karşılığının "resmi kurum alanı" kullanımı olduğu sonucuna varıldığından, Dairemizce yapılan hukuka uygunluk denetimi bu kâbule dayalı olarak yapılacaktır.
Öte yandan ,İşlem tarihinde yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte sosyal tesis alanı ek-1 tablo da gösterilmiş ve " Sosyal tesis alanları; huzurevi, rehabilitasyon merkezi, güçsüzler evi, yetiştirme yurdu gibi alanları kapsamaktadır." şeklinde tanımlanmış, belediye hizmet alanı tanımına ise yer verilmemiştir.
Yine, Davanın devamı sırasında, işlem tarihinden ise sonra, 14/06/2014 tarihli ve 29030 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Mekânsal kullanım tanımları ve esasları" başlıklı 5. maddesinin 1/a bendinde "Belediye hizmet alanı: Belediyelerin görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerinin götürülebilmesi için gerekli itfaiye, acil yardım ve kurtarma, ulaşıma yönelik transfer istasyonu, araç ve makine parkı, bakım ve ikmal istasyonu, garaj ve triyaj alanları, belediye depoları, asfalt tesisi, atık işleme tesisi, zabıta birimleri, mezbaha, ekmek üretim tesisi, pazar yeri, idari, sosyal ve kültürel merkez gibi mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak üzere kurulan tesisler ile sermayesinin yarıdan fazlası belediyeye ait olan şirketlerin sahip olduğu tesislerin yapılabileceği alandır." şeklinde , 1/j bendinde "Sosyal tesis alanı: Sosyal yaşamın niteliğini ve düzeyini artırmak amacı ile toplumun faydalanacağı kreş, kurs, yurt, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, yaşlı ve engelli bakımevi, rehabilitasyon merkezi, toplum merkezi, şefkat evleri gibi fonksiyonlarda hizmet vermek üzere ayrılan kamu veya özel mülkiyetteki alanlardır." şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin "Nazım imar planı" başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında, nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararların uygulama imar planlarında belirleneceği, "Uygulama imar planı" başlıklı 24. maddesinin 9. fıkrasında ise, nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılmasının esas olduğu kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, dava konusu parsellerin 1/5000 ölçekli nazım imar planında resmi kurum alanı olarak belirlenmesine karşılık bu plan kararına aykırı olarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belediye hizmet alanı( sosyal tesis) alanı olarak düzenlendiği görülmektedir
Bu durumda, 3194 sayılı Kanun uyarınca alt ölçekteki imar planlarının üst ölçekteki imar planlarıyla uyumlu olacağı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının getirmiş olduğu esaslara göre düzenlenmesi gerektiği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 1/5000 ölçekli nazım imar planlarına aykırı düzenlemeler getiremeyeceği hususları göz önüne alındığında uyuşmazlık konusu ... ada ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planından farklı kullanım amaçlarının getirildiği anlaşıldığından üst ölçekli planla uyumlu olmayan dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının uyuşmazlık konusu parsellere ilişkin kısmında hukuka uyarlılık görülmemektedir.
Öte yandan, yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 1/5000 ölçekli nazım imar planında taşınmazın kullanım amacının detaylı olarak düzenlenmesinin zorunlu olmadığı, kullanım amacının somutlaştırılmasının 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında mutlaka yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu taşınmazın belediye hizmet alanı olarak belirlenmesine karşın belediye hizmet alanı tanımında yer alan fonksiyonlardan hangi tür kullanıma ya da kullanımlara yer verildiğinin somut olarak gösterilmediği, dolayısıyla söz konusu alanın içeriğinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında doldurulmadığı anlaşılmakta olup, dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının uyuşmazlık konusu parsellere ilişkin kısmında bu yönden de hukuka uyarlılık görülmemektedir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 10/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi