23. Hukuk Dairesi 2011/1101 E. , 2011/540 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve müdahalenin önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ...vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, yasa ve ana sözleşmeye aykırı bir şekilde ihraç edildiğini, ihraç kararının iptali amacıyla açtığı davanın kabulle sonuçlandığını, davalı kooperatifin çektirdiği kurada adına isabet eden daireyi teslim alarak eksikliklerini tamamlayıp oturmasına rağmen, ferdileşme aşamasında davalılardan ... adına tapuya tescil edildiğini, Havana"nın ise diğer davalıya sattığını ileri sürerek, D Blok 8 Nolu dairenin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı halde taşınmazın değeri olan 10.000,00 TL"nın davalılardan tahsiline ve davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kooperatif ve ... vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesince davalılardan Havana"nın dava tarihinden önce ölmüş olmasının tüm davalılar yönünden davanın reddini gerektirmeyeceği gerekçesiyle davalı ... dışındaki davalılar aleyhine bozulmuş, uyulan bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, mahkemece davalı ... adına yolsuz olarak tescil edilen dairenin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, davalıların müdahalesinin önlenmesine, sicilden terkin edilen kooperatif bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
1)Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve HUMK’nun 376. maddesi göre, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada yasanın 381/son fıkrası hükmüne dayanılarak, zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
Bu nedenle; HUMK’nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyeti ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal imkan bulunmamaktadır. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması yargılamanın güven ilkesine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesi ile HUMK’nun yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırılık teşkil eder. Öte yandan, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, re"sen gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir. Aksi düşünce ve uygulama hakim kararlarının her türlü şüphe ve düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
Somut olayda, kısa kararda, davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın davalı ... adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, davalıların müdahalesinin men"ine, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, gerekçeli kararda ise, kısa karar aynen işlendikten sonra, davalı S.S. Bahçelik Kooperatifin tasfiye ile sicilden terkin edildiğinden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmakla, kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık oluşmuştur.
Bu durumda, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, bu kısa kararla bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.