Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8267
Karar No: 2018/5893
Karar Tarihi: 24.09.2018

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/8267 Esas 2018/5893 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/8267 E.  ,  2018/5893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Her bir sanık hakkında; TCK"nın 155/2, 52/1, 62, 52/2-4, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet


    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ...’ın genel müdür olarak çalıştığı Seracılık Makine A.Ş’den önceden itibaren şirkete ait hurdaları satın alan sanıklar ..., ... ve ... ile yine hurda satışı konusunda 9.000 TL karşılığı anlaştığı, bu maksatla şirketin sekreteri olan tanık ..."dan çoğaltmak bahanesi ile aldığı anahtar ile mesai saatinin dışından diğer sanıkları çağırdığı, şirkete ait hurda malzemelerin kamyona yüklenmesi sonucu anlaşma konusu bedeli aldığı, durumu farkeden şirket bekçisi olan tanık ..."ın olay mahalline gelerek sanıklar ve ..."a ne yaptıklarını sorduğunda, sanıkların Seracılık Makine A.Ş.’nin çalışanları olduklarını söyledikleri, ertesi gün götürdükleri malzemelerin geri getirerek katılanlara iade edildiği, bu şekilde sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
    Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. TCK’nın 155. maddesinin gerekçesinde, bu suçla mülkiyetin korunması amaçlanmaktadır. Ancak, söz konusu suçun oluşabilmesi için eşya üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan kişi ile lehine zilyetlik tesis edilen kişi (fail) arasında bir sözleşme ilişkisi mevcuttur. Bu ilişkinin gereği olarak taraflar arasında mevcut olan güvenin korunması gerekmektedir. Bu mülahazalarla, eşya üzerinde mevcut sözleşme ilişkisiyle bağdaşmayan kasıtlı tasarruflar, cezai yaptırım altına alınmıştır. Suçun konusunu oluşturan mal üzerinde belirli bir şekilde kullanmak üzere fail lehine zilyetlik tesisi gerekir. Bu nedenle, güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisinin varlığı gereklidir, açıklaması yapılmıştır. Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere yasa koyucu tarafından mülkiyetin korunması amacıyla getirilen güveni kötüye kullanma suçu, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan taşınır veya taşınmaz bir mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunulması veya bu devir olgusunun inkâr edilmesiyle oluşmaktadır. TCK’nın 155. maddesinde sözü edilen zilyetlik kavramı 4721 sayılı Medeni Kanun’un 973. maddesinde; “bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” şeklinde açıklanmış, asli ve fer’i zilyetlik ise Kanun’un 974. maddesinde; “Zilyet, bir sınırlı aynî hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için bir şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur. Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan aslî zilyet, diğeri fer"î zilyettir” biçiminde tanımlanmıştır. Güveni kötüye kullanma suçunda malın teslimi, belirli biçimde kullanılmak için hukuka ve yöntemine uygun, aldatılmamış özgür bir iradeye dayanılarak tesis edilmektedir. Söz konusu suçun oluşabilmesi için eşya üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan kişi ile lehine zilyetlik tesis edilen fail arasında bir sözleşme ilişkisi mevcut olmalı ve bu hukuki ilişkinin gereği olarak taraflar arasında oluşan güvenin korunması gerekmektedir. Bu amaçla, eşya üzerinde mevcut sözleşme ilişkisiyle bağdaşmayan kasıtlı tasarruflar ve devir olgusunu inkâr yasa koyucu tarafından cezai yaptırım altına alınmıştır. Eğer mülkiyet hakkına sahip olan kişi ile lehine zilyetlik tesis edilen fail arasında hukuken geçerli bir sözleşme ve anlaşma ilişkisi yoksa usulüne uygun bir teslim olmayacağı için güveni kötüye kullanma suçu da oluşmayacaktır. Zira, hukuksal anlamda geçerli bir sözleşmeden söz edilebilmesi için tarafların iradelerinin aldatılmamış olması gerekmektedir. Ayrıca bu suçun oluşabilmesi için mağdur tarafından zilyetliğin sanığa tam bir şekilde devredilmesi gerekmektedir.
    Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanık ...’ın savunmalarında; şirket adına para çekme, borçları ödeme, mal alım-satımı, maaşları ödeme yetkisinin mevcut olduğunu, sanık ...’un sahip olduğu işyerinin periyodik olarak katılan şirketten hurda aldığını, aynı zamanda sanık ...’un katılan şirkete pres makinası verdiğini,bu makine bedeline karşılık hurda verildiğini, fabrikanın taşındığı, hurdaların olduğu sanık ...’a söylenince suça konu hurdaların diğer sanıklar tarafından götürüldüğünü, fabrikanın anahtarlarının da kendisinde olduğunu, şirketin yüzde 10 hissesini de aldığını belirtmesi, sanıklar ..., ... ve ...’un savunmalarında; uzun zamandan beri katılan şirketin hurdalarını aldıklarını, katılan şirket tarafından hurda olduğunun bildirilmesi sonucu, hurdaları yüklediklerini ifade etmeleri, sanık ...’ın şirketin 20 adet hissesinin nominal değeri üzerinden her türlü hak ve vecibesi ile birlikte devredilmiş olmasına dair Torbalı 1. Noterliği 19 Haziran 2009 tarih ve 06649 yevmiye no ile tasdik olunan yönetim kurulu kararı, katılanların beyanları, tanık anlatımları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tebliğnamedeki sanık ...’ın mahkumiyet hükmü açısından, onama yönündeki düşünceye iştirak edilmeksizin, sanık ...’ın eyleminin özel hukuk kapsamında çözümü mümkün hukuki ihtilaf mahiyetinde bir anlaşmazlık olduğu, sanıklar ..., ... ve ...’un savunmalarının aksine suç işleme kastı ile hareket ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeter derecede delilin de elde edilemediği ve katılan şirket arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, unsurları oluşmayan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatleri yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,

    Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafiiileri, sanıklar ... ve ...’un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 24/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi