15. Ceza Dairesi 2015/7580 E. , 2018/5890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : a- TCK’nın 158/1-d, 62, 52/2, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (katılan sayısınca iki kez)
b-TCK’nın 207/1, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (katılan sayısınca iki kez)
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın mağdur ...’nın nüfus cüzdanı ile katılan ...’dan 31/07/2008 tarihinde bir hat satın aldıktan sonra katılan ... Şirketi’nden 18/10/2008 tarihinde dört hat daha satın aldığı ve bu hatları kullanmasına rağmen bedelini ödemediği, böylece sanığın katılan ... ve Avea’ye karşı ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçların sabit olmadığı gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Hüküm tarihlerinden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, buna göre, sanık tarafından, aynı suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda düzenlenen sahte özel belgeler nedeniyle tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, farklı şirketlerce düzenlenen belge sayısınca suç oluştuğu kabul edilip iki defa sahtecilik suçundan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 24/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.