Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7104
Karar No: 2022/1346
Karar Tarihi: 28.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7104 Esas 2022/1346 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nde görülen davada, davacı vekili müvekkilinin Yurt Ticaret ve Kredi Bankası'na yatırdığı paraların dolandırıcılık yoluyla başka kişilere aktarıldığını iddia ederek munzam zarar tazmini talebinde bulunmuştur. Ancak mahkeme, munzam zararın bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı vekili bu karara istinaf başvurusunda bulunmuş ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf istemi esastan reddedilmiştir. Davacı vekili bu kararı da temyiz etmiştir. Yargıtay ise davacı vekilinin temyiz istemini reddetmiş ve dava dosyasını İlk Derece Mahkemesine geri göndermiştir. Kararda, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamayacağı, HMK'nın 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerektiği ancak Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 6763 sayılı Kanun'un 42
11. Hukuk Dairesi         2020/7104 E.  ,  2022/1346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Tüketici Mahkemesi’nce verilen 19.12.2019 tarih ve 2019/257 E- 2019/965 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/182 E- 2020/695 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
    dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili; davacının 23/11/1999 tarihinde davalı bankanın devraldığı dava dışı Yurt Ticaret ve Kredi Bankası A.Ş.’ye toplamda 3.757,00 TL yatırdığını, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2005/102 Esas 2005/100 Karar sayılı kararı ile yatırılan paranın aynı gün dava dışı bankanın görevlileri tarafından havuz hesabına, ardından da başkaca şahıslara ait grup şirketlere aktarıldığını, böylece kanuna karşı hile yolu seçilmek sureti ile havale işlemi görünümü altında dolandırıcılık suçunun meydana geldiğini tespit ettiğini, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2012 tarih ve 2011/180 Esas 2012/179 Karar sayılı ilamına istinaden Eskişehir 5. İcra Dairesi’nin 2013/4585 Esas ve Eskişehir 6. İcra Dairesi’nin 2014/2484 Esas sayılı dosyalarıyla 25/06/2013 tarihinde davacının haklarına kavuştuğunu ancak enflasyon nedeniyle munzam zararının oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin 25/06/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, Off-Shore hesaplarına yatan paralara ilişkin olarak açılan munzam zarar davalarının müvekkili açısından reddedilerek Yargıtay tarafından onandığını, davacının munzam zarar iddiasının afaki olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Fer'i müdahil Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili; davacının munzam zararının ne olduğu hususunu net olarak belirtmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İhbar olunan Ordu Yardımlaşma Kurumu vekili; davanın TMSF'ye tevcih edilmesi gerektiğini, husumet ve zamanaşımına itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; eldeki munzam zarar davasının açıldığı 04/04/2019 tarihinden geriye doğru 10 yıllık süre olan 04/04/2009 tarihinden önceki munzam zarar kaleminin zamanaşımına uğradığını, bakiyesi yönünden ise munzam zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davacının iddiası muhtemel kâr kaybına ve farz edilen gelire ilişkin talebinin munzam zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacı yanca, munzam zarar teşkil ettiği belirtilen arabanın alınması veya birikimin başka bir bankaya yatırılarak tasarruf edileceği hususunda dosyaya somut delil sunulmadığı gibi bankaya yatırılan paranın başka bir bankaya yatırılarak değerlendirileceği iddiasının somut ispat vasıtası olarak dikkate alınmasının da mümkün olmadığı (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 23/01/2018 tarih ve 2016/6577 Esas 2018/556 Karar sayılı ve 16/12/2014 tarih ve 2014/13210 Esas 2014/19839 Karar sayılı ilamı), ilk derece mahkemesinin zaman aşımına ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    HMK'nın 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu miktar, HMK'nın Ek 1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi itibarı ile 72.070.-TL'dir. Dava değeri 10.000,00 TL olup yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin kesin olan karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik temyiz isteminin REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi