21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/430 Karar No: 2019/523 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/430 Esas 2019/523 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sigortalılığının tescili ve 30 günlük SSK priminin asgari ücret üzerinden tahsil ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Ancak, Mahkeme isteğin reddine karar vermiştir. Davacının temyiz etmesi üzerine dosya incelendi. İşin gereği düşünüldükten sonra, dava reddedilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri, hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Ancak, işin niteliğinden dolayı özel bir duyarlılığın gerektiği belirtilmiştir. Bu tür davalar için öncelikle, çalışmayla ilgili belgelerin işveren tarafından sunulup sunulmadığı araştırılmalıdır. Eğer bu koşul varsa, işyerinin gerçek olduğu ve işyerinde gerçekten çalışıldığı doğrulanmalıdır. Çalışmanın varlığı, özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Tanık ifadeleri değerlendirilirken, davacının çalıştığı dönemde davacıyla aynı işyerinde çalışanlar veya benzer işlerde çalışanlar tercih edilmelidir. Davacının Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı vergi mükellefiyetinden kaynaklanmaktadır. Davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleridir.
21. Hukuk Dairesi 2018/430 E. , 2019/523 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, 16.11.1988 tarihinden itibaren sigortalılığının tescili ve 30 günlük SSK priminin asgari ücret üzerinden tahsil ve tesciline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin 16/11/1988 tarihi olduğunun ve bu tarihten itibaren 30 gün davalı işverene ait işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemizin 14/11/2013 tarih, 2012/15917 Esas ve 2013/20716 Karar sayılı Bozma İlamı üzerine davanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 16/12/1988 tarihinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi ile davacının 16/11/1988 tarihinde davalı işverene ait kahvehane işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, davacının izleyen yıllarda da sigortalı çalışmalarının devam ettiği, pasta-börek satışı nedeniyle vergi mükellefiyetinin bulunduğu ve bu çalışmalarından dolayı 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında Esnaf Bağ-Kur sigortalılığına dayanak oluşturan vergi mükellefiyetinin pasta-börek satışı iş dolayısıyla olduğu ve bu işin davacının davalı işyerinde yaptığı işle benzer mahiyette bulunduğu, davalı işyerinden verilen işe giriş bildirgesinin 16/12/1988 tarihinde Yasada belirlenen bir aylık süre içerisinde verildiği, davalı işverenin de davacının çalışmalarının yaklaşık 1 ay kadar sürdüğünü belirttiği anlaşıldığından davacının bildirgenin Kuruma verildiği 16/12/1988 tarihine kadar davalı işyerinde geçen çalışmalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.