17. Hukuk Dairesi 2009/10173 E. , 2010/3173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.4.2010 Salı günü davacı ... vekili avukat ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, araçta meydana gelen hasar bedelinin sigortalıya ödenmediğini, aracın ağır hasarlı olması nedeniyle araç bedelinin tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kaza sırasında aracın alkollü sürücü tarafından kullanılması nedeniyle ... ’un sürücü olarak gösterildiğini, hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazada araçta bulunduğu iddia edilen Erdoğan ve ...’un yaralandığı ve sağlık raporlarının kazadan sonra alındığı, sürücü olduğu iddia edilen ... ’un kaza sırasında hiç yaralanmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının davasının subuta ermediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
TTK"nun 1269.maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270.maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden
tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur.
Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankadan gönderilen yazı cevabında bankaya ödenmesi kaydı ile itirazlarını olmadığını belirtmiştir. Bu durumda, mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan bankanın açık muvaffakatı olup olmadığı sorularak, bankanın muvafakatı sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Kabul şekline göre de; Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir TTK.nun 1282 nci maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı yasanın 1281 nci maddesine göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları"nın A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.Ancak sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5 maddesi ve TTK. 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer.
Davalı ... sigortalı aracın kaza sırasında davacı tarafından belirtilen ...’un değil, alkollü sürücü tarafından kullanıldığını iddia ettiğine göre bu iddiasını soyut değil somut delillerle kanıtlaması gerekir. .... C.Başsavcılığı’nın 2006/299 sayılı hazırlık soruşturma dosyasında alınan ifadelere göre sürücü olarak ... belirlenmiş ve taksirle yaralama suçundan hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davalı ... sürücünün ... olmadığını iddia etmiş ancak sürücünün kim olduğunu, alkollü olduğunu ve
kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiğini somut delillerle kanıtlaması gerekir. Açıklanan nedenle mahkemece, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetinin kasten yerine getirilmediği veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde imiş gibi ihbar edildiği ve ispat yükünün yer değiştirdiği, kazanın davalı ... şirketinin iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde dahi teminat dışı olduğu somut delillerle kanıtlanıp kanıtlanmadığı mahkemece tartışılmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA ve 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 6.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.