
Esas No: 2016/8380
Karar No: 2020/6120
Karar Tarihi: 14.12.2020
Danıştay 10. Daire 2016/8380 Esas 2020/6120 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/8380
Karar No : 2020/6120
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Enerji Yatırımları A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin .… tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemlerin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ ili, … ilçesi, Sultanköy'de bulunan denizden soğutma amaçlı alınan 415.837.200,00 m³ deniz suyu için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca, 30/12/2009-29/12/2014 tarihleri arası dönemi için 563.833,17 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin 15/01/2015 tarihli ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin 09/02/2015 tarihli ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin ve dayanağı komisyon kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesi uyarınca, taşınmaz malların işgali nedeniyle ecrimisil alınabileceğinden, denizler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olmakla birlikte, yararı kamuya ait mallardan olup, taşınmaz mal kapsamında bulunmadığından, Tekirdağ ili, Marmaraereğlisi ilçesi, Sultanköy'de bulunan denizden soğutma amaçlı alınan 415837200,00 m³ deniz suyu için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca, 30/12/2009-29/12/2014 dönemi için 563.833,17 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin Marmaraereğlisi Mal Müdürlüğünün 15/01/2015 tarihli ecrimisil ihbarnamesine davacının yaptığı itirazın reddine ilişkin 09/02/2015 tarihli ecrimisil düzeltme ihbarnamesi ve dayanağı komisyon kararında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, denizlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, denizden alınan sudan ecrimisil istenebileceği, toplam su miktarı üzerinden değil, alınan ve deşarj edilen su arasındaki fark için hesaplama yapıldığı, ecrimisil talep edilmesinin hukuka uygun olduğu belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 4721 sayılı Kanun uyarınca, deniz, göl, akarsu gibi sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, anılan kanunun "Taşınmaz mülkiyetinin içeriği" bölümünde yer alan 718. maddesi "Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer." hükmünü amir bulunmaktadır. Yine, 178 sayılı KHK gereği, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde bulunan su ürünleri, üretim yerleri, kaynak suları, deniz, göl, akarsu gibi genel suların yönetimi ve kiraya verilmesi Maliye Bakanlığının yetkileri arasında sayılmıştır.
336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği uyarınca, ecrimisilin tespit ve takdirinde, idarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı gelir elde edilip edilmediği gibi hususların göz önünde bulundurulacağı açıktır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77. maddesine göre, "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür." Elektrik üretim işi yürüten ve tacir sıfatı taşıyan davacı şirket tarafından, üretimde kullanılan suyun deniz, göl, akarsu gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir taşınmazdan elde edilememesi halinde, şebeke suyu kullanılmasının gerekeceği ve bunun için ücret ödeneceği açıktır. Davacı üretimde deniz suyu kullanmak suretiyle maliyetini düşürmekte ve sebepsiz zenginleşmektedir. Davacı, deniz suyu kullanmak üzere davalı idareden herhangi bir izin almamış olduğundan, hiçbir haklı sebep olmaksızın kullanım sağlamaktadır. Bu itibarla, davacı tarafından tüketilen su miktarı üzerinden ecrimisil istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
