9. Hukuk Dairesi 2014/6399 E. , 2015/18393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti, kalan ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini, yasal süre içinde noter kanalı ile davalıdan işe başlatma talebinde bulunduğunu ve işe iade talebinin kabül edilmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, boşta geçen süre ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin yeniden yapılanma sebebi ile ve alınan işletmesel karar gereğince işyerinin satış ve pazarlama kadrolarında öngörülen küçülme sebebi ile İş Kanunu 17.maddesine göre davalı tarafından 30.10.2009 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatları ile kanundan ve sözleşmeden doğan tüm hakları ödenerek feshedildiğini, davacının açtığı işe iade davasının sonucuunda işe başlatma talebinde bulunduğunu ve bu talebin davalı tarafından kabül edilmeyerek 26.12.2011 tarihinde tüm alacaklarının ödendiğini,ücret alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve zamanaşımı sebebi ile bu taleplerin reddi gerektiğini, davacının yıllık izin ücreti alacağı olmadığını, davacıya serbest zaman teklifinde bulunduğunu ve davacının kabülü ile fazla mesai karşılığının serbest zaman olarak kullanılmasının sağlandığını, ayrıca sözleşmede fazla çalışmaların maktu ücretin içinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne, kıdem tazminatına ise dava ve ilk fesih tarihinden faiz işletilerek karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı davacının alacakların ödendiği ve fazla çalışmasının olmadığı gerekçesi ile temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Kıdem tazminatı faizinin aksine talep olmadığı taktirde dava ve ıslah ayırımı yapılmaksızın fesihten başlatılacağının düşünülmemesi davacı temyizi olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
3- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem tazminatına uygulanacak faizin başlangıç tarihi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır.
İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.
Somut olayda, davacının işe iadesine dair mahkeme kararının onanarak kesinleşmesine rağmen, işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında fesih ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı hakkı davacının işe başlatılmayacağının kesinleştiği 26.12.2011 günü gerçekleştiğinden faizin ilk fesih tarihinden başlatılması hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin tamamen silinerek yerine;
“Davacının kıdem tazminatının 1. 182,19 TL üzerinden kabulü ile 200 TL kıdem tazminatının dava tarihi olan 30.05.2012 tarihinden ve 982,19 TL kıdem tazminatının ise davacının işe başlatılmayacağının kesinleştiği 26.12.2011 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.