Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2010
Karar No: 2021/962
Karar Tarihi: 07.07.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2010 Esas 2021/962 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigortalılık başlangıç tarihini 18.01.1988 olarak tespit etmek istediği davalı SGK/Kurum'a karşı bir dava açtı. İlk mahkeme kararında davacının talebi kabul edildi ancak davalı SGK/Kurum temyiz etti ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu. Sonrasında mahkeme başka deliller toplamadan direnme kararı verdi ve bu karar davalı SGK/Kurum tarafından temyiz edildi. Hukuk Genel Kurulu ise, direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğunu ve mahkemece yeni deliller toplandığı için direnme kararı verilemeyeceğine karar verdi. Dosya Özel Daire'ye gönderilerek yeni hükme yönelik temyiz itirazları incelenecek. Kanun maddeleri açıklanmadı.
Hukuk Genel Kurulu         2017/2010 E.  ,  2021/962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 22. ... Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı dava dilekçesinde; ... Muhasebe unvanlı davalı ...’e ait işyerinde 18.01.1988 tarihinde sigortalı olarak işe girdiğini, 25.09.1988 tarihine kadar çalıştığını, kendisine sigorta sicil numarası ve tanıtım kartı verildiğini ancak kayıtlarda ilk işe giriş tarihinin görünmediğini ileri sürerek, sigortalılık başlangıç tarihinin 18.01.1988 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    5. Davacı 16.10.2014 tarihli duruşmada; davalı ... hakkındaki davasını atiye terk ettiğini belirtmiştir.
    Davalı Cevabı:
    6. Davalı ... Başkanlığı (SGK/Kurum) vekili cevap dilekçesinde; hizmet tespitine ilişkin tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    7. Davalı ... Şimsek’e dava dilekçesi tebliğ edilememiştir.
    Mahkeme Kararı:
    8. ... 22. ... Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2014/421 E., 2015/237 K. sayılı kararı ile; Kanun hükümleri ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda gerekli araştırmaların yapıldığı, işe giriş bildirgesinin aslı getirtilerek tanıkların beyanlarının alındığı, bütün bilgi ve belgelerin toplandığı ve sonuç olarak davacının ... Muhasebe ... unvanlı işyerinde 18.01.1988 tarihinde sigortalı olarak işe başladığı ve çalıştığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın atiye terk edilmesi nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı SGK yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    9. ... 22. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    10. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 01.12.2015 tarihli ve 2015/21431 E., 2015/21177 K. sayılı kararı ile; “…Somut olayda mahkemece yapılan araştırmalar hüküm kurmaya yeterli değildir zira; davacının tespitini talep ettiği sigorta başlangıç tarihi ile bildirimi yapılan ilk sigortalı çalışma başlangıcı olan 13.02.2009 tarihi arasındaki oldukça uzun olarak kabulü mümkün süre nazara alındığında, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı hiçbir tereddüt bırakmayacak şekilde ortaya konulmalıdır. Bu amaçla dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, davalı ... yeri ile aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler kolluk marifetiyle yöntemince belirlenerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı böylelikle toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    11. ... 22. ... Mahkemesinin 21.04.2016 tarihli ve 2016/27 E., 2016/236 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    12. Direnme kararı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18.01.1988 olduğuna ilişkin mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    14. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Dairece yapılması gerektiği ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    15. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    16. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    17. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, yeni hüküm olarak kabul edilir.
    18. Somut olayda mahkemenin ilk kararı Özel Dairece dönem bordroları ile aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimleri yapılan sigortalıların tanık olarak dinlenmesi ve davalı işyeri ile aynı çevrede faaliyet gösteren işverenler ve bunların çalıştırdığı kişilerin kolluk marifetiyle belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece tensip tutanağı ile verilen ara kararı doğrultusunda emniyet müdürlüğü, vergi dairesi ile belediye zabıta müdürlüğüne bozma kararında belirtildiği şekilde müzekkereler yazılmış olup cevabi yazılarda işyeri giriş kapısının kapalı ve üst katların boş ve metruk olduğu, davacı ve davalı işvereni tanıyan ve bilen olmadığı, tanıklık yapacak kimsenin tespit edilemediği bildirilmiştir.
    19. Görüldüğü üzere mahkemece bozmadan sonra bozma kararında belirtildiği şekilde komşu işyerlerinin sahipleri ile burada çalışanların tespitine yönelik yazılan müzekkere cevapları dosya kapsamına alınarak direnme kararı verilmiş olup sözü edilen bu yeni delillerin Özel Daire denetiminden geçmediği açıktır.
    20. Bu durumda ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil, bozma gereklerinin eylemli olarak kısmen yerine getirilmesi suretiyle verilen yeni hüküm bulunmaktadır.
    21. Hâl böyle olunca yeni hükme yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmelidir.
    22. Bu nedenle dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı ... Başkanlığı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.07.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi