14. Hukuk Dairesi 2010/7743 E. , 2010/8867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılardan ... ve ... dışındakiler, 27.06.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici ...’a bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümleri onun temlik işlemi sebebiyle kazandıklarını belirterek arsa sahibi üzerine kayıtlı bağımsız bölüm tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacılardan ..., arsa sahiplerinden ...’in üçüncü kat 7 numaralı bağımsız bölümü 18.04.1995 tarihinde miras bırakanı ...’in satın aldığını, mirasçılar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi ile anılan bağımsız bölümün kendisine devredildiğini beyanla taşınmaz kaydının iptali ile adına tescilini,
Davacı yüklenici ... ise, 27.06.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini, kendisine verilmesi kararlaştırılan 3.kat (9) numaralı bağımsız bölüm ile 1 ve 2 bağımsız bölüm numaralı garajların tapu kaydının iptalini, adına tescilini talep etmiştir.
Davalılardan ... ve ..., yüklenici davacının inşaatı tekniğine uygun yapmadığını, yapıda eksik işler bulunduğunu, bunların tahsili için açtığı davanın derdest olduğunu, sözleşme gereğince ödenmesi gereken primlerden yüklenicinin sorumlu bulunduğunu, yapıya iskan da alınmadığını, davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 334 ada 385 sayılı parsel üzerine yapılan binanın kat irtifakı kurulmadığından, bilirkişiye çekişme konusu bağımsız bölümlerin arsa payları hesaplattırılarak açılan davalar kabul edilmiştir.
Hükmü, davalı arsa sahiplerinden ... temyiz etmiştir.
Bu davada öncelikle davacılardan ...’in isteğinin incelenmesi gerekmektedir. Gerçekten bu davacı, arsa sahibi olan davalı ...’in 18.04.1995 tarihinde mirasbırakanı ...’e yaptığı adi satış sözleşmesine dayanmıştır. Tapu kayıt örneğinden, üzerine bina yapılan 385 sayılı parselde davalılardan ...’in 26718/131700 payı olduğu görülmektedir. Davalı ..., aynı zamanda yüklenici sıfatını taşımamaktadır. Kısaca davalı ...’in, davacı ...’in mirasbırakanına yaptığı satış sözleşmesi adi yazılıdır. Türk Medeni Kanununun 706., Borçlar Kanununun 213., Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60.maddeleri uyarınca tapuda kayıtlı bir taşınmazın satışının resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Borçlar Kanununun 11/II.maddesi gereğince kanunun öngördüğü bu şekil sıhhat şartıdır. Biçim koşuluna uymayan sözleşme geçersiz olduğundan, davacı ...’in isteminin açıklanan nedenle reddi gerekirken, orta yerde geçerli bir sözleşme varmış gibi istemin hüküm altına alınması doğru olmamıştır.
Davalı ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince; davalı yapıda eksiklikler bulunduğunu, bu eksikliklerin parasal karşılığının tahsili, sözleşmeye göre ödenmesi gereken primlerin tutarı ve gecikmeden kaynaklanan alacakları için dava açtığını belirtmiştir. Gerçekten aynı yer 3.asliye hukuk mahkemesinin 2009/478 esasında kayıtlı derdest dava bulunduğu görülmektedir. Eldeki davada, yüklenicinin temlik işleminde bulunduğu davacıların, bu temlik işleminden yararlanmaları ancak yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirmeleri halinde olanaklıdır. Borçlar Kanununun 167.maddesine göre de, borçlu (arsa sahibi) yapılan temlikten haberdar olduğu zaman temlik edene (yükleniciye) karşı haiz olduğu def’ileri temellük edene (davacı üçüncü kişilere) karşı dahi ileri sürebilir. Başka bir deyişle, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan borçları onun tarafından bütünüyle yerine getirilmeden, ondan temlik alan üçüncü kişiler yüklenicinin haklarından yararlanamaz. Zira temlik edilen alacak, gerçek alacak ne ise ondan ibarettir. Kaldı ki, 27.06.1997 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 6.maddesinde “sigorta primlerinden” yüklenicinin sorumlu olduğu¸ 9.maddesinde “iskan harçlarının” yüklenici tarafından ödeneceği hükmü bulunmaktadır.
Bütün bu açıklamalardan sonra mahkemece yapılması gereken iş, derdest olduğu anlaşılan dava sonucunu beklemek, o davada yüklenici lehine bir alacağa hükmedilirse bu alacağı temlik alan davacı üçüncü kişilere depo ettirmek, iskan harçlarının ne miktar olduğunu yetkili belediyeden sormak, keza sigorta primleri tutarını araştırıp saptamak, bu bedelleri de davacı üçüncü kişiler adına depo ettirmek, böylelikle sözleşmenin yerine getirilmeyen hükümleri davacılar tarafından yerine getirilirse ancak o zaman tescile hükmetmek, aksi takdirde davayı reddetmek olmalıdır.
Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.