Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9890
Karar No: 2015/17644
Karar Tarihi: 13.05.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/9890 Esas 2015/17644 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/9890 E.  ,  2015/17644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili,müvekkilinin davalı kurumda 26/12/2011 tarihinde enstitü müdürü olarak çalışmaya başladığını, aynı zamanda merkez başkan yardımcılığı görevini vekaleten yürüttüğünü, davalı kurum tarafından 30/11/2012 tarihinde terfi ettirilerek başkan danışmanı olarak atandığını, müvekkilinin yurt dışında yaşarken gelen ricaları kırmayıp başladığı görevinde bir sene sorunsuz çalıştığını, üst düzeyde sorumluluk gerektiren görevlerde bulunduğunu ancak son zamanlarda iş durumu ile ilgili belirsizlik yaşanmaya başlandığını, müvekkili tarafından ne olduğunun anlaşılmaya çalışıldığını, işyeri yetkililerinin müvekkili ile ilgili hususların değerlendirilmeye alındığını, daha sonra cevap verileceği gerekçesi ile cevap vermekten kaçınıldığını, davalı kurumun oyalama yoluna gittiğini, müvekkilinin durumunu netleştirmek için Ankara"ya gittiğini ancak bilgi alamadığını, müvekkilinin 14 Ocak tarihinde hesabına neden ödeme yapılmadığı konusunda bilgi istemesi üzerine 31/01/2013 tarihinde gelen cevapta, özleşmesinin verilen talimat gereği 31 Aralıkta sonlandırıldığını, bu nedenle ücretinin ödenmediğinin söylendiğini, iş akdinin feshedildiğini 31 Ocak 2013 tarihinde gelen mesaj ile öğrendiğini, iş akdinin herhangi bir uyarı verilmeden, savunması alınmadan ve hiçbir gerekçe gösterilmeden usule aykırı olarak feshedildiğini, fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, fesih gerekçesinin açık ve kesin olarak belirtilmesi gerektiğini iddia ederek müvekkilinin iş akdinin feshinin haksız ve geçersiz olduğunun tespitine ve müvekkilinin işe iadesine, işe iade kararına rağmen müvekkilinin bir ay içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gerekli tazminat miktarının 8 aylık ücret olarak tespitine, kararın kesinleşmesine kadar olan dönem için 4 aylık ücret ve diğer hakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, feshin geçerli olduğunu ve davacının işveren vekili olduğunu, bu nedenle iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının en son başkan danışmanı olarak istisnai kadroda çalışması nedeniyle işveren vekili olamayacağı kabul edilmiş ise de aynı zamanda Tübitak Ulusal Meteoroji Enstitüsü"nde yönetim kurulu üyesi olması ve bu nedenle işveren vekili olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecek­tir. Ancak işletmeye bağlı bir işyerinde, bu işyerinin tümünü sevk ve idare eden, ayrıca işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan işçi, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Dairemizin uygulaması da bu yöndedir. (26.05.2008 gün ve 2007/35929 Esas, 2008/12484 Karar sayılı ilamımız).
    Her ne kadar davacı hem enstitü müdürü hem yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmış ise de, fesih tarihinde başkan danışmanı kadrosunda bulunduğu, enstitüyü tek başına idare etme yetkisinin bulunmadığı, işveren vekili olmadığı anlaşıldığından mahkemece işveren vekili olduğu gerekçesiyle davacının iş güvencesinden yararlandırılmaması hatalıdır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesi uyarınca aynı yasanın 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur.

    Dosya içeriğine göre davalı işverenin davacıya iş sözleşmesinin 31.12.2013 tarihi itibarı ile feshedildiğini " sözleşmenizi verilen talimat gereği 31 aralık tarihi itibarı ile sonlandırdık " şeklindeki aynı tarihli elektronik posta ile bildirdiği, ancak fesih bildiriminde fesih sebebini açık kesin olarak belirtmediği, fesih sebebinin açıkça belirtilmemesinin 4857 Sayılı İş Kanunu" nun 19. maddesine aykırı olup, salt bu halin feshi geçersiz kıldığı anlaşıldığından, davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
    3- Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4- Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
    5- Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,, davacının yatırdığı başvuru ve peşin harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,
    6- Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7- Davacı tarafından yapılan harçlar hariç 399,00 TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,
    Kesin olarak 13.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi