8. Hukuk Dairesi 2017/14174 E. , 2019/2859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Ve Değer Artış Payı Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... Karaosman vekili, düğünde davacıya takılan ziynet eşyalarının bozdurulması ile ele geçen para ve tarafların birikimleri ile satın alınan davaya konu taşınmazın davalı adına tapuya tescil edildiğini açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 22.12.2014 tarihli usulüne uygun harcını yatırmak suretiyle sundukları dilekçe ile talep miktarını 63.593,15 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, davacının ev hanımı olduğunu ve malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını, taşınmazın evlilik öncesi gelirle satın alındığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının bir kısım ziynet eşyasının bu arsanın alımında kullanıldığının anlaşıldığı, bu şekilde arsadaki katkısının davacı kadın için %50 oranında olduğunun kabulü gerektiği, taşınmazın bina kısmının ise zaten TMK"nin yürürlükte olduğu dönemde tamamlandığı ve tapuya tescil edildiği, yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olup davacı kadının katkısının olmasının da gerekmediği, böylelikle kadının taşınmazın tespit edilen 127.186,31 TL değeri üzerinden %50 oranında katılma alacağının olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle, 63.593,15 TL katılma alacağının hükmün kesinleştiği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Daire 2015/4632 esas ve 2016/14884 karar sayılı ilamıyla arsanın davalının kişisel malı kabul edilmesi gerektiğine işaret edilerek, davalının taşınmazdaki hissesinin arsa payı hariç değeri üzerinden katılma alacağı verilmek üzere bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece; davanın kabulüne, 35 nolu dubleks konutun 9 ve 10. katlarının inşaat değerinin yarısı olan 70.200,00 TL"nin katılma alacağı olarak hükmün kesinleştiği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava hakkında verilen ilk karar yukarıda açıklanan gerekçelerle taşınmaz yönünden bozulmuş, Yerel mahkeme Daire bozmasına uymuşsa da bozmanın gereğini tam olarak yerine getirmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında dava konusu taşınmazdaki davalının hissesine dikkat edilerek arsa payı hariç değerin hesaplamada gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki tapu kaydı incelendiğinde davalının hisse oranı 11/20 ( 9. kattaki inşaata tekabül eden daire) olduğu sabittir. Ne var ki somut olayda dava dışı üçüncü kişiye ait 9/20 hisse (10. kattaki inşaata tekabül eden daire) üzerinden de davacı lehine alacak verilmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamında aldırılan teknik bilirkişi raporunda davalıya ait 11/20 hissenin (arsa payı hariç) tasfiye tarihi itibariyle 77.220,00 TL olarak belirlenen miktar artık değer kabul edilip, bu değerin yarısı oranında davacı lehine katılma alacağı verilmesi gerekirken yazılı şekilde talep aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.