8. Hukuk Dairesi 2016/2175 E. , 2019/2853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı asil ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, hazineye ait 21 parsel sayılı taşınmazın davacı zilyetliğinde bulunduğunu, davacı tarafından ecrimisil ödendiğini ve davacıya ait taşınmaz üzerinde ev bulunduğunu, davalının davacı zilyetliğindeki bu taşınmaz ile bitişiğinde davalı taşınmazının arasından geçen su kanalına odun koymak suretiyle zilyetliğe saldırıda bulunduğunu ve zarar verdiğini, ayrıca davalının kendi taşınmazına sınır olan yerden kapı açtığını ve yol olarak dava konusu taşınmazı kullandığını,15.02.2014 tarihinde davacı tarafından davalının şikayet edilmesi üzerine soruşturma başlatıldığını, en son iş bu dava açılmadan 20 gün önce odun yığdığını, zilyetliğe ve genel su kanalına yapılan saldırıyı sürdürdüğünü, bu nedenle yaptığı müdahalenin önlenmesine, masrafları davalıya ait olmak üzere odunların kaldırılmasına, açılan kapının kapatılmasına ve davacının zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; herhangi bir müdahalenin olmadığını, odun konulan yerin davalı mülkiyetinde olmadığını, bazı işler için küçük kapı açıldığını ancak 1 sene önce kapının kapatıldığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne davalının, davacının zilyetliğinde bulunan mülkiyeti ... Hazinesine ait 21 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişiler ... tarafından düzenlenen 10/06/2015 tarihli rapor ve krokisinde tespit edilen A harfli kırmızı kalem ile taralı olarak gösterilen 13,30 m2"lik kısma odun yığmak ve 7,70 metre uzunluğunda ve krokisinde mavi renkle gösterilen duvarı yapmak suretiyle zilyetliğe yapılan müdahalesinin önlenmesine, duvarın ve yığılı odunların davalı tarafından kaldırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı asil tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı asil ...’ın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalının yıkıma ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava, 6100 sayılı HMK’nin yürürlükte olduğu tarih olan 09.04.2014 tarihinden sonra açılmış olup bilindiği üzere HMK’nin 26. maddesinin 1. fıkrasında “hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez duruma göre talepten daha azına karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu doğrultuda somut olaya gelince; davacı dava dilekçesinde, mülkiyeti Hazineye ait olan 21 parselin kıyısından geçen su kanalına ve taşınmaza davalı tarafından odun yığmak ve kapı açarak gelip geçmek suretiyle müdahale edildiğinden müdahalenin men’ine açılan kapının kapatılmasına ve odunların kaldırılmasına karar verilmesini istemişse de mahkemece talep aşılarak bilirkişilerce dava konusu taşınmaza müdahalesi olduğu tespit edilen 7.70m uzunluğunda olan, krokide mavi renkle gösterilen ve davalı tarafından yapıldığı sabit olmayan duvarın da kal’ine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı asil ...’ın temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.