Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2592
Karar No: 2019/2852
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/2592 Esas 2019/2852 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/2592 E.  ,  2019/2852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; 102 ada 26 parsel taşınmazın kuzeyinde bulunan tel örgü ile çevrili 10-12 yaşlarında50 adet zeytin 4-5 yaşlarında 10 adet nar ve yaklaşık 400 m uzunluğundaki tel ve 10 demir direğin davacıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Vekili ;davacının dava konusu 26 parselde malik olmadığını davacının 2. defa bedel istediğini davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar beyanda bulunmamışlardır.
    Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine, 102 ada 26 parsel taşınmaz üzerinde bulunan fen bilirkişilerin krokili raporunda yeşil renkle gösterilen alanda bulunan 11-12 yaşlarında toplam 38 adet zeytin ağacı ile yine aynı taşınmaz üzerinde bulunan 73.23 m uzunluğundaki tel çitin davacı ... tarafından meydana getirildiğinin tespitine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava; muhdesat tespitine ilişkindir.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında güncel hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şart olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1-h, 115)
    Dava konusu 102 ada 26 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisine 20.05.2014 tarihinde alınan tapu kaydına göre,tapu malikleri 10.07.2012 tarihinde 22/A uygulaması yoluyla çeşitli hisselerle ..., ..., ..., ..., ... ve ...’tür. Davacı ... dava konusu taşınmazda 2007 yılına kadar malik olup davanın açıldığı tarih olan 24.04.2014 tarihi itibariyle tapu kayıt malikleri arasında bulunmadığı gibi mirasçı olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Davanın, açıklanan bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi