Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4171
Karar No: 2020/11262
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/4171 Esas 2020/11262 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2020/4171 E.  ,  2020/11262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi



    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak; borcun kaynağının genel kredi sözleşmesi olduğunu, borçlulardan dava dışı... San. A.Ş. tarafından davalı bankadan genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, kredi kullanımında maktu olarak hazırlanan bononun da müvekkilince imzalandığını, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan müvekkillerinin hiçbir borcunun olmadığını belirterek borca ve takibe itiraz etmiştir. İlk Derece Mahkemesi"nce; itirazın reddine karar verildiği, borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi"nce de; alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde, kredi borçlarının ödeme vasıtası olarak tahsilinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere senetlerin müvekkiline teslim edildiğini belirttiğinden, teminat senedi olduğunun kabulü ile senetlerin, kredi çerçeve sözleşmesinin teminatı olarak alınması nedeniyle alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Borçlu vekili tarafından, takip konusu senedin kredi borcunun teminatı olarak verildiğine ve senetten doğan alacağın şarta bağlandığına ilişkin senedin tüm unsurlarına atıf yapan yazılı bir belge sunulmamıştır. Dayanak belge, TTK’nun 776. maddesi uyarınca tüm unsurları içeren kambiyo senedi niteliğini haiz bonodur. Alacaklı vekilinin müvekkili bankanın ödenmeyen kredi borcu nedeni ile alacaklı olduğu ve tahsilinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere alınan bonoyu takibe koyduklarına dair beyanları senedin, kredi borcunun edası (ifası) amacı ile düzenlendiğine dolayısıyla ödeme aracı olarak verildiğine ilişkindir. Dosya arasında bulunan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, senedin bu sözleşme gereğince ve sözleşmenin tanzim edildiği sırada verildiğine dair bir açıklama da yoktur. HGK"nun 14/03/2001 tarih, 2001/12-233 E. ve 20/06/2001 tarih ve 2001/12-496 esas sayılı kararlarında da benimsediği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Bu durumda, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği nedeni ile 169/a maddesi uyarınca borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilemez.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi karararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yer verilen nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 12/02/2020 tarih, 2019/2106 E.- 2020/421 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi
    Davalı alacaklı tarafından, borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapıldığı, takip dosyasına göre; 15.06.2015 tanzim, 30/11/2018 vade tarihli, 3.750.000,00-TL bedelli, lehtarı. ... Bankası A.Ş. keşidecisi... San. ve Tic. A.Ş., keşide yeri "...”, avalist/kefilleri...ve ... olan bono ile 01/02/2017 tanzim, 30/11/2018 vade tarihli, lehtarı T. ... Bankası A.Ş., keşidecisi... San. ve Tic. A.Ş., keşide yeri "...", avalist/kefilleri ... olan 3.500.000,00-TL bedelli bononun takip konusu olduğu, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 12/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın yasal sürede olduğu anlaşılmıştır.
    Davacı(borçlu/avalist) itirazında; Takibe konu bonoyu, borçlu(keşideci) şirketin kullandığı ticari kredinin teminatı olarak verdiğini, kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarları incelendiğinde bunun anlaşılacağını belirtilerek, takibin iptalini istemiştir.
    Davalı(alacaklı/lehtar) banka vekili cevap dilekçesinde özetle; “... dayanak bonoların teminat senedi olmadığını, tahsil edildiğinde kredi borçlarından mahsup edilmek üzere borçlu firma tarafından müvekkili bankaya verildiğini, taraflar arasında imzalanmış kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca, kredi hesaplarının sözleşmeye uygun surette kat edilerek, müvekkili banka alacağının muaccel hale geldiğini, bu alacağa dayalı olarak ihtiyati haciz kararı aldıklarını, ihtiyati haciz kararına dayalı icra takibi yapıldığını...” belirtir nedenlerle davanın reddini istemiştir.
    Somut olayda, davacı, takip dayanağı senedin dava dışı borçlu şirketin davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak düzenlendiğini iddia etmiş, sözü edilen kredi çerçeve ve kefalet sözleşmelerinin incelenmesinde; 15/06/2015 tanzim tarihli, 2.000.000,00-TL bedelli kefalet sözleşmesinde davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, 2.000.000,00- TL tutarında müteselsil kefil olmayı kabul ettiği anlaşılmıştır.
    6102 Sayılı TTK"nın 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” içermesi gerektiği, 777. maddesinde ise; bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
    Bir bononun teminat olarak verildiğinin kabulü için, üzerinde teminat ibaresinin bulunması zorunlu değildir. Kaldı ki, bono üzerindeki teminat ibaresi, neyin teminatı olduğu ayrıca açıklanmadığı sürece, bononun başlı başına teminat bonosu olduğunu göstermez. Diğer yandan, teminat iddiasının kabulü için, bunun taraflarca ayrı bir sözleşmede belirtilmesi de zorunlu değildir.
    Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiası, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanmalıdır. (Yargıtay HGK"nun 06/03/2013 tarihli 2012/12-768 E., 2013/312 K. ve 20/06/2001 tarihli 2001/12-496 Esas sayılı kararları)
    Dosya kapsamına göre, dava dışı... San. ve Tic. A.Ş. ile davalı/alacaklı arasında kredi çerçeve sözleşmesi imzalanmış, davacı da 15/06/2015 tarihli kefalet sözleşmesi ile 2.000.000,00-TL miktarında borca kefil olarak imza atmış olup, takibe konu senetlerden 3.750.000,00-TL bedelli senedin tanzim tarihinin davacının imzaladığı kefalet sözleşmesi ile aynı tarihli olduğu, bahsi geçen senedin vade tarihinin de hesap kat ihtarı ile aynı olduğu, davalı lehine düzenlenen icra takibine konu senetlerin, söz konusu kredi ve kefalet sözleşmesi kapsamında verildiği davalının da kabulündedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, kredi borçlarının ödeme vasıtası olarak tahsilinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere senetlerin müvekkiline teslim edildiğini belirttiğinden, kredi çerçeve sözleşmesine istinaden verilen senetlerin, alacağın teminatı olması maksadıyla verildiğinin, yani teminat senedi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, senetlerin, kredi çerçeve sözleşmesinin teminatı olarak alınması nedeniyle alacağın varlığı ve miktarı genel mahkemede yargılamayı gerektirir. Dar yetkili icra mahkemesinde ise, bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. (Zira Yargıtay 12. H.D.’nin 10/12/2020 gün, 2020/3090 E.-2020/10570 K, 19/02/2018 gün, 2017/1985 E. 2018/1543 K., 08/10/2018 gün, 2018/12603 E. -2018/9441 K. sayılı emsal içtihatları da benzer niteliktedir.)
    Bu durumda, takibe konu bonoların(asıl borçlu ile alacaklı banka arasında mevcut kredi çerçeve sözleşmesi nedeniyle) kefalet sözleşmesine istinaden, sözleşmenin kurulması safhasında verildiğinin ve teminat senedi olduğunun anlaşılması karşısında; Bölge Adliye Mahkemesince davacı borçlunun bu konudaki iddiasının borca itiraz olarak değerlendirilmesi ve İİK"nın 169/a-5. vd. maddeleri gereğince takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesi isabetli görüldüğünden, temyizen incelenmesi istenen kararın onanması yerine ekli gerekçeyle bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 23/12/2020



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi