17. Ceza Dairesi 2015/4116 E. , 2015/5139 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
5252 sayılı yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile, 765 sayılı TCK’nın 493/1-son maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, hırsızlık suçunun sanıkların yakalanamayan 3. bir suç arkadaşları ile birlikte daha sonra şikayetinden vazgeçen yakınanın işyerini kilitleyerek namaza gittiği sırada kapısının zarar verilerek açılıp girilmek suretiyle işlenmiş olması karşısında; eylemin 5237 sayılı Yasanın 142/1-b, maddesinde belirtilen hırsızlık suçunun yanı sıra aynı yasanın 116/2,119/1-c maddelerinde belirtilen iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunu da oluşturduğu dikkate alınarak ,765 sayılı TCK"nın 493/1-son, 522, (pekfahiş) maddeleriyle 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 142/1-b,53,116/2,119/1-c, ,53 maddeleri ile uygulama yapılıp, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasanın tespiti gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yapılan uygulama açıkça sanıklar lehine olup karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Cuma namazı vaktinde yakınanın iş yerinin bilirkişi raporuna göre sağlam ve muhkem olan kapıları zorlanmak sureti ile açılıp içeriden pek fahiş miktardaki ziynet eşyası ve yabancı paralar ile bir miktar Türk lirasının çalındığı olayda;
Tanık ..."ın olayın ardından alınan ve mahkeme aşamasında da tekrar ettiği kolluk beyanlarında, namaz vakti civarında, yakınana ait kuyumcu dükkanının bulunduğu sokağın başında 21 T 0725 plakalı ticari taksiyi gördüğünü, içinden üç kişinin indiğini bunların ikisinin dükkana doğru diğerinin ise pasajın arkasına yöneldiğini, yabancı araç olması sebebi ile dikkatini çektiğinden plakasını aldığını söylediği, tanık beyanlarından aracın plakasını tespit eden kolluk görevlilerinin önce araç sahibine onun beyanlarından da aracı olay günü kullandığı anlaşılan araç şoförü ..."ye ulaştıkları, ..."in ayrıntılı beyanlarında olaydan önceki akşam saat 20:30 sırasında sanıkların ... ilindeyken, ... isimli bir kişi ile yanına gelip ... ilçesindeki içmelere gideceklerini söylediklerini, parada anlaşarak yola çıktıklarını, durup uyuduklarından sabah saatlerinde ilçeye geldiklerini ,girişteki içmelerden su doldurdukları sırada sanıkların ezan sesini duyup “geç kaldık” diyerek ilçe merkezine gitmek istediklerini söylediklerini, yemek yiyeceklerini söyleyerek ilçe merkezinde yanından ayrıldıklarını kısa bir süre sonra gelip “lokantayı beğenmedik, dönüyoruz” dediklerini, hatta kendisinin “bunun için mi o kadar yol geldik “ demesi üzerine ” sen işine bak “ diye çıkıştıklarını, yolda başka yerde durmadan ... iline geri döndüklerini ifade ettiği; sanıkların da ilçeye geldiklerini kabul etmekle birlikte ..."in 02.10.2003 tarihli savcılık beyanlarında kahvede otururken ..."ın yanına gelip “daha önce içmelere gittiğini suyunun kendisine iyi geldiğini tekrar gideceğini oteller olduğunu” söylemesi üzerine ... ile birlikte taksici ..."e ulaşıp her beraber geldiklerini amaçlarının içmelerdeki şifalı sudan faydalanmak olduğunu söylediği, diğer sanık ... da içmelerdeki sudan faydalanmak için ilçeye geldiğini kabul etmekle birlikte Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda kendisinin daha önce ilçeye hiç gelmediğini, sularının şifalı olduğunu ..."den öğrendiğini ve onun önerisi ile ilçeye gittiklerini söylediği,buna göre sanıkların savunmalarının da birbirleri ile tutarlı olmadığı ve ilçe merkezinde bulunma sebeplerini açıklama konusunda inandırıcı olmadığı,bunun yanı sıra her ne kadar ilçeye ilk kez o gün gelmiş olduklarını söylemelerine karşın tanık olarak dinlenen ve yüzleştirme işlemi de yapılan köy korucusu ..."un olaydan 3-4 gün önce hükümet konağı önünde nöbet tuttuğu sırada, sanıkları ve ... plakalı ticari aracı hükümet konağının karşısında park halinde gördüğünü yabancı olduklarından yanlarına gittiğini içmelere gideceklerini söylediklerini ve ayrıldıklarını söyleyip araç sürücüsünü ve sanıklardan ..."i teşhist ettiği; ayrıca ... yakalandıktan sonra yakınana üzerinden çıkan türk lirası ve euroların gösterildiği yakınanın ise bunlardan ... seri numaralı 20 TL"yi “paranın arka yüzündeki rengin çok açık olması sebebi ile kendisine verilirken çok incelediğini ayrıca paranın üzerinde sarı lekeler olmasından ve para destesinin en üstünde bulunduğundan sürekli görmesi sebebi ile rahatlıkla ayırt edebildiğini söyleyerek teşhis ettiğinin anlaşılması ve tüm dosya kapsamına göre ;tanık beyanları,araç sürücüsünün anlatımı ve sanıkların birbiriyle uyumsuz ve inandırıcı olmaktan uzak savunmaları ve yakınanın parasını tanıması karşısında mahkemenin suçun sanıklar tarafından işlendiği yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından; “sanıkların inkarının aksine sanıklardan ele geçirilmiş suça konu malın bulunmadığı, içmelere geldiğini açıklayan sanıkların önceki sabıkalarının delil olarak değerlendirilemeyeceği “gerekçeleri ile sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi yönündeki teblignamedeki düşünceye iştirak olunmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 7/3. maddesinin açık hükmü karşısında, 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle aynı Yasanın 58. maddesinde düzenlenen mükerrirlere ilişkin infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... "un temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından, sanıklar hakkındaki 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.07.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.