12. Hukuk Dairesi 2015/23482 E. , 2016/639 K.
"İçtihat Metni"##########
MAHKEMESİ :##########İcra Hukuk Mahkemesi
##########
##########
##########
##########
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının, 100.000 TL"lik bono alacağının tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlattığı icra takibinde, takip borçlusunun, taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirmek sureti ile kendisini zarara uğratmak amacı ile mal kaçırdığı iddiası ile borçlu ve üçüncü kişi ... aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, dava sonucunda ....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 10.03.2014 tarih ve 2013/289 E., 2014/50 K.sayılı kararı ile, ipotekli taşınmazın icra yoluyla satılarak ipotek bedelinin üçüncü kişiye ödendiği, dava konusu tasarrufun İİK"nun 279 ve 280.maddeleri gereğince iptale tabi olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 100.000 TL ipotek bedelinin ..."ndan alınarak, davacı bankaya verilmesine hükmedildiği, alacaklı bankanın talebi üzerine, icra müdürlüğünce, bu ilama dayalı olarak aynı takip dosyası üzerinden borçlu ..."na icra emri gönderildiği görülmektedir.
Borçlunun icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinde, ilamda faize hükmedilmediği halde icra emrinde 100.000 TL asıl alacak dışında, karar tarihinden itibaren takip tarihine kadar %27 oranı üzerinden işlemiş faiz, takipten itibaren ise %27 oranında işleyecek faiz talep edildiğini, ayrıca yasal faiz yerine %27 oranı üzerinden fahiş faiz istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, borçlusu olmadığı icra dosyası üzerinden kendisine icra emri gönderilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, işlemiş faizin ve takipten sonra asıl alacağa %27 faiz işletilmesine dair ibarenin icra emrinden çıkarılmak sureti ile icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 283/2. maddesinde; “İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nisbetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkum edilir" hükmü yer almaktadır. İİK"nun 283/2. maddesi çerçevesinde alınan ilamda, faize ilişkin bir hüküm bulunmasa dahi, Hukuk Genel Kurulu"nun 2000/12-739 E. ve 2000/746 K.sayılı ve 05.04.2000 tarihli kararında da benimsendiği üzere karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Sadece kesinleşmeden icraya konulamayan ilamlarda, hüküm altına alınan alacak, ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden, faizin de kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekir. Tasarrufun iptali kararlarının icrası için ise, kesinleşme gerekmediğinden, karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Kambiyo senedine dayalı asıl icra takibinde istenilen borç miktarı dikkate alındığında, bu takibin borçlusu hakkında takibin devam etmesi, tasarrufun iptali ilamına dayalı takipte faiz istenmesine engel değildir.
Mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve kurallar doğrultusunda, şikayete konu ilam tarihinden takip tarihine kadar, gerektiğinde konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmak sureti ile işlemiş faiz miktarının hesaplanması ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
##########
##########
##########
##########
##########
ZA
##########