17. Hukuk Dairesi 2015/11353 E. , 2016/3352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının sahibi olduğu dava dışı ... idaresindeki aracın gece vakti, yağışlı havada ve ıslak zeminde ... yol ayrımında direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptığını, müvekkiline ait aracın kazada hasar gördüğünü, davalı ... şirketine başvuruda bulunduğunu ancak ödeme yapmadığını, aracın tamir ettiriliğini, sürücün alkolsüz olduğunu, hasarın ödenmesini gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL hasar tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 30.700,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, kaza tespit tutanağı, kaza yapan aracın fotoğrafları ve bağımsız bilirkişiden alınan 21.05.2010 rapor ile D.iş tespit dosyasında alınan raporda hasar ile kazanın uyumlu olmadığının belirlendiğini, kazanın başka bir yerde ve şekilde meydana geldiğini, bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın kazanın başka bir şekilde ve yerde meydana geldiği yönündeki savunmasını ispatlayamadığı, kazanın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde hasarlandığı gerekçesiyle davanın ıslah edilen haliyle kabulüne, 30.700,00 TL"nin temerrüt (15.03.2010) tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
TK.nun 1268. maddesi, genel kural olarak, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirmiştir. İşbu iki yılın başlangıç tarihi ise, Borçlar Kanunu"nun, zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten başlayacağını belirten 128/1. maddesindeki genel hüküm karşısında ve TTK.nun 1299 ve 1292. maddeleri gözönüne alındığında, rizikonun gerçekleştiğinin sigortalı tarafından haber alınmasından itibaren, ihbar yapılması gereken beşinci günün sonudur.
Somut olayda, maddi hasarlı trafik kazası 06.03.2010 tarihinde meydana gelmiş, ıslâh dilekçesi ise 10.04.2014 tarihinde verilmiştir. Islâh dilekçesi davalı ... şirketi vekiline 29.04.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ... şirketi vekili 05.05.2014 tarihinde verdiği dilekçesiyle ıslâh edilen miktara karşı ve süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslâhla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. BK.’nun 133. maddesinde sayılan zamanaşımını kesen sebeplerin dava konusu olayda uygulama olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda Mahkemece, süresinde yapılan ıslah zamanaşımı defi hususunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre vermek gerekirken gerekirken,ıslah zamanaşımı defi değerlendirmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... şirketi vekilin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.