Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1997/1446
Karar No: 1998/560
Karar Tarihi: 17.02.1998

Danıştay 4. Daire 1997/1446 Esas 1998/560 Karar Sayılı İlamı

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1998
Karar No : 560
Esas Yılı : 1997
Esas No : 1446
Karar Tarihi : 17/02/998

VAKFIN İKTİSADİ İŞLETMESİNDEN ELDE ETTİĞİ MENKUL SERMAYE İRADININ TEVKİFATA TABİ TUTULMASI GEREKTİĞİ HK.
1995 Nisan ayında ihtirazi kayıtla beyan edilip ödenen gelir (stopaj)vergisinin red ve iadesi istemiyle dava açılmıştır. ... Vergi Mahkemesi'nin … gün ve … sayılı kararıyla; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun muaflık ve istisnaları düzenleyen 7/15 inci maddesinde, kurulduktan sonra Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların kurumlar vergisinden muaf olduğunun hükme bağlandığı, 15.4.1983 gün ve 1983/6494 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla davacı vakfa, 903 sayılı Kanuna ve Vakıf resmi senedine uygun faaliyette bulunduğu dönemlere münhasır olmak üzere vergi muafiyeti tanınmış olup vakfın 903 sayılı Kanuna ve vakıf resmi senedine aykırı faaliyette bulunduğu da ileri sürülmediğinden, bağlı iktisadi işletmesinden elde edilen menkul sermaye iradının gelir (stopaj) vergisine tabi tutulmak suretiyle vakfın vergilendirilmesine olanak görülmediği gerekçesiyle tahakkuk eden verginin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, davacı vakfın vergi muafiyetinden faydalanamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Uyuşmazlık, 15.4.1983 gün ve 1993/6494 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınan davacı vakfın iktisadi işletmesinin elde ettiği kazancından kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın, vakfın menkul sermaye iradı sayılarak tevkifata tabi tutulmaması gerektiği yolundaki ihtirazi kayıtla beyan edilerek ödenen gelir (sto-
paj) vergisinin red ve iadesi istemiyle açılan davaya ilişkin bulunmaktadır.
Türk Ticaret Kanununa göre ticari ve sınai işletme sayılan faaliyetler sonucu sağlanan gelirler Gelir Vergisi Kanunu'nda da ticari kazanç olarak sayılmaktadır. Gerçekten Gelir Vergisi Kanunu'nun 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş ve bu Kanun'un uygulamasında hangi faaliyetlerden elde edilen kazançların ticari kazanç sayılacağı 6 bent halinde açıklanmış, aynı maddenin 3 numaralı bendi ile de "özel okul ve ..." benzeri yerlerin işletilmesinden elde edilen kazançların ticari kazanç olduğu vurgulanmıştır.
Bu durumda eğitim ve öğretim hizmeti yapmak için özel okul işleten Vakfın bu faaliyeti, iktisadi işletme niteliği taşıdığından elde edilen okul ücretlerinden dolayı Özel … Lisesi tarafından kurumlar vergisi beyannamesi verilerek elde edilen kazanç beyan edilmiştir.
Öte yandan Vakfın, vakıf senedinde öngörülen amacına uygun faaliyette bulunması, faaliyetin ticari ve iktisadi niteliğini ortadan kaldırmayacağından vakfın bu faaliyetinin vergi dışı bırakılmasını gerektirmez.
Dava konusu olayda, Yükümlü vakıf tarafından iktisadi işletmesinin elde ettiği kazancından kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın menkul sermaye iradı sayılarak tevkifata tabi tutulmaması gerektiği ileri sürülmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının dördüncü bendinde, "Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar (Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinin 1 ve 6 numuralı bentlerine göre kurumlar vergisinden müstesna tutulan kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım" menkul sermaye iradı olarak tanımlanmış, aynı Kanun'un 94 üncü maddesinin 6-b bendinde "dağıtılsın veya dağıtılmasın 75 inci
maddenin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından vergi tevkifatı yapılacağı öngörülmüştür.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3824 sayılı Kanunla değişik 7/15 inci maddesinde ise, kurulduktan sonra Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların (Bu muaflık, vakıfların iktisadi işletmelerini kapsamaz) kurumlar vergisindan muaf olacağı belirtilmiştir. Dosyadaki belgelerden Bakanlar Kurulunun 15.4.1983 gün ve
1983/6494 sayılı kararı ile davacı vakfa 903 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre vergi muafiyeti tanındığı taraflar arasında ihtilafsızdır.
903 sayılı Kanunun "Vergi Muafiyeti" başlıklı 4 üncü maddesinde, vergi muafiyetinin Bakanlar Kurulu Kararları ile belli edileceği belirtilmiş, 5 inci maddesinde Kurumlar Vergisi Kanunu'nun, 7 nci maddesinde muafiyet ile ilgili hükümlerinde değişiklik yapılmış olup yukarıda anılan Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7/15 inci maddesinde yer alan hüküm bu değişikliği öngörmektedir. Buna karşın 903 sayılı kanunun ilgili maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nda istisna ve muafiyetle ilgili herhangi bir değişiklik öngörülmemiştir.
Bu durumda, vakfın özel okul işletmeciliği faaliyeti hem iktisadi faaliyet olmasından dolayı kurumlar vergisine tabi bulunduğu hem de Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyeti tanınmış olsa dahi özel okul işletmeciliği faaliyetinden vakfın elde ettiği menkul sermaye iradı muafiyet kapsamında bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Buna göre davacı vakfın iktisadi işletmesi olan Özel … Lisesi tarafından kurumlar vergisi beyannamesinde beyan edilen kazancından kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım davacı vakfın menkul sermaye iradı olduğundan Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/6-b maddesi uyarınca tevkifata tabi tutulması gerekir. Aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, ... Vergi Mahkemesi'nin … sayılı kararın bozulmasına karar verildi.

AZLIK OYU
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75 inci maddesinde, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradı olduğu 4 üncü bendinde ise, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmın menkul sermaye iradı sayılacağı belirtilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 75 inci maddesindeki irat sözcüğü gerçek kişilerin, tüzel kişilerden elde edecekleri iratları ifade etmektedir.
Vakıfta, vakıf üyelerinin vakıftan menkul sermaye iradı elde etmesi söz konusu olamaz. Gelir Vergisi Kanunu'nun 75/4 üncü maddesi ancak gerçek kişi ortağı bulunan kurumlar için söz konusudur. Vakıfların, bu hüküm uyarınca gelir (stopaj) vergisine tabi olmaması gerekir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi