8. Hukuk Dairesi 2012/911 E. , 2012/4681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... mirasçıları ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.03.2001 gün ve 472/57 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ..."nin bir kısım mirasçıları ... ve müşterekleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak dava konusu 2822 parselde davalı adına kayıtlı 3/16 paya ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., 13.3.2001 tarihli yargılama oturumunda, davanın doğru olduğunu, yerin hepsinin davacıya ait bulunduğunu açıklayarak davayı kabul etmiş, beyanını parmak izi ile tasdik etmiştir.
Mahkemece, kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, karar sonrası öldüğü anlaşılan davalı ...’nin bir kısım mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu Kozağacı Köyü 2822 parsel, 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında vergi kaydı, miras ve taksim hususları dikkate alınarak 13/16 payı Hüseyin oğlu ..., 3/16 payı Ahmet kızı ... adına tespit edilmiş, tutanak 18.12.1991 tarihinde kesinleşmiştir.
Yargılama sırasında davayı kabul eden 3/16 pay maliki Ahmet kızı ... 15.01.2002 tarihinde ölmüş geride mirasçı olarak davacı ..., hükmü temyiz eden Murat, Ramazan, Maviş, Hüseyin, Naile ve ... ile birlikte kendilerine hüküm tebliğ edilen ancak temyiz isteğinde bulunmayan ..., ... ve ... kalmıştır.
Kural olarak öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre; HUMK.nun 95.maddesine göre (HMK.nun 311. m.) feragat, kabul gibi irade beyanları, HUMK.nun 151. maddesi (HMK.nun m.154, 155) hükmü uyarınca yöntemine uygun bir biçimde belgelendirilmiş olmak koşulu ile HUMK.nun 237. maddesi (HMK.nun 303.m.) hükmünde düzenlenen biçimde maddi anlamda kesin hükmün bütün sonuçlarını doğurur. Feragat ve kabul tek taraflı tasarruflardan olup, hiçbir zaman karşı tarafın da kabulüne bağlı olmayıp belgelendirildiği anda dava kendiliğinden son bulur. Kaldı ki, iradeyi sakatlayan sebebi ispat etmek şartı ile Borçlar Hukuku kuralları çerçevesinde HMK.nun 311. maddesine göre kabulün iptali için dava açma imkanı da bulunmaktadır. Kesin hüküm ise, kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken olumsuz dava koşuludur.
Bu açıklamalar karşısında mahkemece yazılı şekilde davalı ...’nin yargılama sırasında parmak izi ile tasdik edilen kabul beyanına değer verilerek davanın sonuçlandırılması doğru ise de aynı paya yönelik olarak ... tarafından 24.03.1998 tarihinde ... aleyhine açılan ve Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek 17.11.1998 tarih 1998/80 Esas 1998/297 Karar ilamı ile sonuçlandırılan dava dosyasında da davalı ...’nin usulüne uygun şekilde 10.6.1998 tarihli yargılama oturumunda davayı kabul etmesi sebebiyle davacı ...’ın davasının kabul edilmiş olduğu görülmektedir. Eldeki temyize konu davanın açılmasından önce ... tarafından açılan davada ...’nin kabulü yukarıda açıklanan ilkeler karşısında maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, eldeki temyize konu davanın açıldığı tarihte artık ... adına bir paydan söz edilemeyeceğinden ...’nin davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken daha önce açılarak kabulle sonuçlanan dava dosyası gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı ...’nin bir kısım mirasçılarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden ... ve müştereklerine iadesine 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.