Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4456
Karar No: 2012/4659
Karar Tarihi: 22.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4456 Esas 2012/4659 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/4456 E.  ,  2012/4659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine, dahili davalılar ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.11.2010 gün ve 359/593 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenine dayanarak dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan iki kıta taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesinde; dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz bölümlerinin kısmen 1894 ve 1895 sayılı parsellerin kapsamında kaldığının belirlenmesi üzerine; davacı yanca kayıt maliki Hazineye karşı bağımsız tapu iptali ve tescil davası açılmış ve bağlantı nedeniyle her iki dava dosyası birleştirilmiştir.
    Davalı Hazine vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazlar bakımından davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığını, taşınmazların mera vasfında olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Dahili davalılar ... ve ... vekilleri ayrı ayrı; dava konusu taşınmazların imar planı kapsamında kaldığını ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle teknik bilirkişinin krokisinde A ve C harfleri ile gösterilen bölümler bakımından davanın kabulüne, harita mühendisi Metin Bayrak tarafından düzenlenen 03.08.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 10.800 m² yüzölçümündeki taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı olan 1895 sayılı parselden, aynı krokide C harfi ile belirtilen 20.150 m²"lik taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı 1894 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısımların Hazine üzerinde bırakılmasına, anılan krokide B harfi ile gösterilen kısım yönünden daha önce
    Polatlı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2005/144 Esas ve 2005/466 Karar sayılı ret kararı kesinleşmiş olmakla, bu kısım yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün kabule yönelik bölümleri, davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Davacı lehine zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin 17.06.2004 tarih 1999/10 Esas ve 2004/365 Karar sayılı hükmün; davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairenin 27.12.2004 tarih, 2004/8434-9215 sayılı ilamıyla özet olarak “...davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle, dava konusu taşınmazların önceki niteliklerinin ve tasarruf edilen yerler olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi bakımından, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreye ait, dava tarihinden önceki değişik tarihlerde ve değişik yönlerde çekilmiş en az iki hava fotoğrafı ile topoğrafik haritaların getirtilerek bilirkişiler marifetiyle uygulanması, bu belge ve uygulamalara göre taşınmaz bölümlerinin kazanılıp kazanılmadığının yöntemine uygun biçimde belirlenerek hüküm kurulması gerektiği..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine, Mahkemenin 13.10.2005 tarih ve 2005/144-466 sayılı ilamıyla, hükmüne uyulan bozma kararı kapsamına uygun düşmeyen tarih aralığına ait hava fotoğrafları incelenerek teknik bilirkişinin krokisinde A ve C harfleri ile gösterilen bölümler bakımından davanın kabulüne, B harfi ile gösterilen bölüm bakımından davanın reddine karar verilmesi ve hükmün kabule yönelik bölümlerinin davalı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairenin bu kez 20.03.2006 tarih 2006/1148-1835 sayılı ilamıyla, hükmün kabule ilişkin kısımlarının önceki bozma ilamındaki gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; mahkemece, kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki; davaya konu taşınmazlar, 1967 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında teknik bilirkişi Metin Bayrak"ın hükme esas alınan krokisinde C harfi ile gösterilen bölüm 04.06.1999 tarihinden ihdasen 1894 sayılı parsel içerisinde, A harfi ile belirtilen kısım ise 29.06.1999 tarihinde idari yoldan 1895 nolu parsel olarak Hazine adına tapuya tescil edilmiştir....Valiliği İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü"nün 09.04.2012 tarihli karşılık yazısında, dava konusu alanların Polatlı Teknik Ekibince 08.06.2001 ile 15.08.2001 tarihleri arasında yapılan çalışmalarda mera olarak sınırlandırılan alanlardan olduğu bildirilmiştir. Eldeki davada, iptal ve tescil isteğine konu taşınmazların niteliğinin belirlenmesi işi; kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle, kamu düzeninin var olduğu diğer olaylar da olduğu gibi bu konuda kazanılmış haktan söz edilemeyeceğinden, Dairenin 27.12.2004 tarih, 2004/8434-9215 sayılı ilamının sair temyiz itirazlarının reddine ilişkin bölümü taraflar yönünden kazanılmış hak oluşturmayacağı kuşkusuzdur. Öte yandan, nizalı taşınmazlarla ilgili olarak mahkemece yöntemine uygun biçimde mera araştırması yapılmamıştır. Şöyle ki; davalı Hazine vekili, dava konusu yerlerin mera olduğunu savunmuştur. 13.10.1999 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi Ethem Kocaoğlu ise taşınmazların bulunduğu yerlerde koyun güttüğünü (otlattığını) açıklamıştır. Kaldı ki, teknik bilirkişi Metin Bayrak 03.08.2010 havale tarihli raporunda: dava konusu arazileri içerisine alan tescil harici alanın mera çalışmaları kapsamında 1983 yılında mera parseli olarak sınırlandırıldığını, ancak işlemlerin sonuçlandırılarak mera defterine tescilinin yapılmadığını açıklamıştır. Ne var ki, dosya kapsamından 1983 yılında yapılan mera çalışmalarına ait tüm belge ve haritaların getirtilerek uygulanıp uygulanmadığı belirlenemediği gibi mahkemece taşınmazların öncesinde kadim mera niteliğinde olup olmadıkları hususu da yöntemine uygun biçimde araştırılmamıştır.
    Hal böyle olunca; kadim mera araştırması bakımından, meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından yerel bilirkişilerin belirlenmesi, aynı biçimde tanıklarını tespit edip bildirmeleri konusunda taraflara süre ve imkan tanınması, belirlenen yerel bilirkişi listesinde yer alan kişiler ile taraf tanıklarının HMK.nun 240, 243 ve 259. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılarak, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. (HUMK 259) maddeleri hükümleri uyarınca ve mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, kabulüne karar verilen taşınmaz bölümlerinin kadim mera sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurulması, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı Kanunun 261/1. (HUMK 265) maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması; bundan ayrı, 1983 ve 2001 yıllarında sonuçlandırılan mera çalışmaları ile ilgili tüm belge ve haritaların bulundukları yerlerden getirtilerek uzman bilirkişiler marifetiyle uygulanması, dava konusu taşınmazların mera olarak sınırlandırılan yerler içerisinde kalıp kalmadığının denetime olanak verecek şekilde belirlenmesi, mera tahsisine konu taşınmazların menşei ve sınırlandırmanın ne şekilde oluştuğunun saptanması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması, usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 32,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi