8. Hukuk Dairesi 2011/8067 E. , 2012/4658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tazminat
... ile ... ve ... aralarındaki alacak davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.01.2011 gün ve 368/24 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkil ve eşinin çalışmak için 1971 yılında Almanya"ya gittiklerini, vekil edeninin Almanya"da 27 yıl fiilen çalıştığını, 3 yıl işsiz kaldığını ve işsizlik parası aldığını, 3 yıl da sağlık sebebiyle çalışamadığını ve işgöremezlik parası aldığını, malülen emekli olduğunu, eşinin 2003 yılında vefat ettiğini, eşi ile birlikte kazandıkları gelirle 162 ada 9 sayılı parsel ile 566, 202 ve 571 parsel sayılı taşınmazları satın aldıklarını, 162 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerine 4 katlı bina inşa ettirdiklerini, ancak, anılan taşınmazların tapularının eşinin adına tescil edildiğini, vekil edeninin karşılıklı güvene dayalı olarak kurulan ve devam eden evlilik birliği içerisinde eşine olan güveni nedeniyle, eşi vefat edene kadar bu taşınmazlarda hak sahibi olduğunu ve tapularının ½ sinin kendisine verilmesi gerektiğini, bu hususta yazılı sözleşme yapılmasını hiç bir zaman dile getirmediğini, evlilik birliği içerisinde ortak kazançla alınan bu malvarlıklarında vekil edeninin ½ oranında katkısının bulunduğunu, bu nedenle anılan parsellerin dava tarihi itibari ile değerlerinin tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalıların miras hisselerine düşecek parasal değerlerinin ½"sinin karşılığı olarak şimdilik 8000 TL"nin davalılardan tahsili ile vekil edenine verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, ortak miras bırakanın 2003 yılında vefat ettiğini ve davanın zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığını, davacının Elmadağ Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/105 Esas sayılı ve 2008/424 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davalarında herhangi bir katkı alacağı ve mülkiyet iddiasında bulunmadığını, anılan davalardan 2008/424 Esas sayılı dosyasının sonuçlandığını, miras bırakanın edindiği malvarlığında davacının hiçbir katkısı bulunmadığını, aksine miras bırakanın davacının emekli olmasını sağlamak için ilgili kuruma 17.000 USD civarında para yatırdığını, davacının ve dava dışı oğlunun birlikte hareket ettiklerini ve davacının haksız kazanç sağlamak amacıyla eldeki davayı açtığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığı, süresi içerisinde açıldığının kabulü halinde dahi davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlamıştır. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde ise, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir (Yargıtay HGK.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Görev, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, görev hususu nazara alınmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/1.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.