
Esas No: 2020/2057
Karar No: 2021/129
Karar Tarihi: 04.02.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/2057 Esas 2021/129 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2057
KARAR NO: 2021/129
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2020 tarihli ek karar
NUMARASI: 2020/472 E. - 2020/505 K.
DAVANIN KONUSU:İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin yapılan yargılaması sonunda verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine yönelik verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması, üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; borçlular tarafından ciro edilerek müvekkiline verilen ... Bankası A.Ş Şirinyer şubesine ait 29.08.2020 keşide tarihli ve 60.000,00 TL bedelli çekin karşılığı bulunmadığını, alacağın rehinle teminat altına alınmadığını ileri sürerek, İİK'nın 257 ve devamı maddeleri gereğince 60.000,00 TL alacağın tahsilini teminen borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 09.09.2020 tarihli kararında; "...Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, 60.000,00 TL alacağın %15'ine tekabül eden 9.000,00 TL teminat karşılığında İİK.'nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine" karar vermiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK'nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati haczin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talebine konu çekteki imzanın müvekkili şirketin temsilcisine ait olmadığını, çekin ödenmemesinin banka hesabında yeterli bakiye bulunmamasından kaynaklanmadığını, İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/343 Esas sayılı dosyasında verilen ödeme yasağı kararı nedeniyle bankaca ödeme yapılmadığını, İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/901 Esas sayılı dosyasında imza itirazında bulunduklarını, mahkemece teminatsız olarak takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğini, ancak takibin durdurulmasına rağmen karar verilinceye kadar uygulanan hacizlerin geçerliliğini koruduğunu ileri sürerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 09.10.2020 tarihli ek kararında; ". İtiraz eden vekili çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeke ilişkin bankaca ödeme yapılmamasının sebebinin ise İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce 2020/343 Esas Sayılı dosyasında verilen ödeme yasağı kararı olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2019/2454 esas 2020/21 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ihtiyati haciz isteyen hamilin taraf bulunmadığı hasımsız açılan çek zayi davasında verilen ödeme yasağı kararı çeki elinde bulunduran hamilin çeke dayalı talep haklarını engellemez. İtiraz eden vekili İstanbul ... İcra dairesinin ... sayılı dosyasında icra dairesi tarafından çekin üzerinde ibraz tarihine ilişkin ibare bulunmadığından takibin ilamsız takibe çevrildiğini belirterek yaklaşık ispat koşulunun ortadan kalktığını ve ayrıca çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını da ileri sürmüştür.İstanbul ... İcra dairesinin ... sayılı dosyası incelendiğinde,çekin süresi içinde ibraz edilmediğinden değil, süresi içinde ibraz edilmeme ihtimali değerlendirilerek çek vasfının değişebileceğinden bahisle takip vasfının icra dairesince değiştirildiği anlaşılmıştır. İİK 265.maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri düzenlenmiş ve sınırlı olarak sayılmıştır. İtiraz edenin tüm itiraz sebeplerinin açılacak bir menfi tespit davasında tartışılması gerekmektedir. Bu nedenle İcra İflas Kanununun 257. Ve 265. Maddelerinin mahkememize verdiği sınırlı yetki çerçevesinde yapılan inceleme neticesinde yerleşik Yargıtay içtihatları da gözetilmekle yukarıda açıklanan sebeplerle itirazın reddine " gerekçesiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu ... İç ve Dış Tic. A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde ; İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklının alacağın varlığı ile yasada belirtilen koşulların oluştuğu yönünde mahkemeye kanaat getirecek delilleri ibraz etmesi gerektiğini, ancak ihtiyati haciz talep edenin belirtilen şekilde alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığını, çekteki müvekkiline atfen atılan imza ve kaşenin sahte olduğunu, sahteliğin evrak üzerinde yapılacak basit bir incelemeyle anlaşılabileceğini, sahteciliğin açık olması nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, çek üzerindeki kaşede yazılan vergi kimlik numarasının dahi hatalı yazıldığını, çekin karşılıksız olmadığını, tedbir nedeniyle bankaca ödeme yapılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılarak, ihtiyati hacze yönelik itirazın kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK'nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu şirket vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Talep konusu çekte keşidecinin ihtiyati hacze itiraz etmeyen ... olduğu, çekin borçlu/itiraz eden şirket emrine düzenlendiği, çekin lehdar cirosuyla alacaklı tarafından iktisap edildiği, alacaklının ise hamil olduğu görülmektedir. Borçlu vekili, çekteki müvekkili adına atılan imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek ihtiyati hacze itiraz etmiştir. İleri sürülen itirazın İİK'nın 265.maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında kabul edilmesi mümkün değildir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz kararı talep edebilmek için, İİK'nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK'nın 257/2.maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir. İİK'nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde "Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur." şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Somut olayda; İtiraz eden vekili ihtiyati haczin dayanağı olan çek üzerinde müvekkili adına atılı ciro imzasının müvekkili şirkete ait olmadığını iddia etmiştir. İtiraz eden tarafın ciro imzasının müvekkiline ait olmadığı konusundaki iddiasının açılacak bir menfi tespit davasında ileri sürülebileceği "imza inkarının borcun dayandığı sebebler kapsamına girmediği ", hasımsız açılan çek iptali davasında verilen ödemeden men kararının çeki elinde bulunduran hamil tarafından çeke dayalı talep hakkına engel olmadığı, göz önüne alındığında, İİK'nun 265. maddesinde sayılan ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin hiç birine girmediği anlaşılan itirazın reddine dair ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, borçlu şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine, karar verilmesi görüşündeyim.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-İtiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.04.02.2021
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.f ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
