Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11911
Karar No: 2016/2883
Karar Tarihi: 8.3.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/11911 Esas 2016/2883 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/11911 E.  ,  2016/2883 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu...... hakkında takipler yaptıklarını, hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazını diğer davalı ..."e devrettiğinden, bu tasarrufların iptalini istemiş, daha sonra taşınmazın devredildiği ..... ve......de davaya dahil edilmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin 2010-2011 yılları arasında ekonomik sıkıntıya girmesi nedeni ile dava konusu taşınmazı raiç bedeli olan 100.000,00 TL ye..."e devrettiğini haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., borçlunun eniştesi olduğunu, işlerin kötü gitmesi nedeni ile taşınmazı satmak istediğini alıcı çıkmayınca kendisinin aldığını belirtmiştir.
Dahili davalılar .... ve...., taşınmazı gerçek değeri üzerinden satın aldıklarını muvazaalı bir satış olmadığını ifade etmişlerdir.
Mahkemece, davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, ....İcra Müdürlüğünün 2011/338 sayılı takip dosyasından dava konusu taşınmaz üzerine konulan haciz ödeme nedeni ile kaldırıldığını, aynı taşınmazın 2011/7969 ve 7970 sayılı takip dosyalarından da haczedilmiş ise de alacağın kısmen
tahsil edildiği, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fark olmadığı, satışların alacağın tahsilini imkansızlaştırmak için kötü niyetle yapıldığı ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından tamyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı)
Dava konusu taşınmaz borcun doğmundan sonra 10.08.2011 tarihinde borçlu tarafından eşinin kardeşi olan davalı ...."e satmıştır. Hüseyin İİK"nun 278/3-1 maddesi kapsamında kalan yakın akrabalardan olup bu şahsa yapılan satış bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Diğer dahili davalılar ..... ve .... yönünden ise anılan şahıslar borçlunun amcasının oğlu olduklarından borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslar olup iyiniyetli olarak aldıklarının kabulü mümkün değildir. (İİ.md.280/1). Bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, davacı, .....İcra Müdürlüğünün 2011/7969-7970 sayılı takip dosyaları yönünden tasarrufun iptali davası açmış olup 2011/338 sayıl takip dosyası dava konusu olmadığı halde bu takip dosyası yönüden de karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yine dava konusu taşınmazı üçüncü kişiden satın alan Yakup ve Kerim dahali davalı edilmiş olmalarına rağmen karar başlığında isimlerinin yer almaması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 8.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi