12. Ceza Dairesi 2014/7677 E. , 2015/3522 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ..."in beraatine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanığın, aynı suçtan beraatine hükmedilen ..."un talimatları ile .... köyünde bulunan 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde bulunan araziyi traktör ile sürmek şeklindeki eyleminde, dosya kapsamı itibariyle sanığın, müdahalede bulunulan alanın doğal sit alanı içerisinde kaldığını bildiği hususunda herhangi bir delil bulunmadığı, sanığın dava konusu yerin tapulu olduğu zannı ile hareket ettiği, dosya kapsamı itibariyle adı geçen sanığın eylemleri için izin almak gibi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi bu yerin niteliğini araştırma yükümlülüğünün de kendisinden beklenmeyeceği, anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından, sanığın kastının bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek, mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan kurum vekilinin, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanığın beraatine ilişkin hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ..."un beraatine ilişkin hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, suç tarihinde, sanığın talimatları ile ... köyünde bulunan ve 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan arazinin ... tarafından kullanılan traktör ile sürülmek suretiyle müdahalede bulunulduğundan bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmasında, bahse konu yeri ... isimli şahsın tapulu yeri olarak bildiğini, bu kişinin kendisine araziyi göstermesi üzerine ortakçı sıfatıyla araziyi suç tarihinde traktör ile sürdürdüğünü beyan etmiş olmasına karşın, mahallinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen 16/04/2013 tarihli fen bilirkişisi raporu incelendiğinde, müdahalede bulunulan taşınmazın göl olarak tapulama harici bırakılan sınırlar dahilinde bulunduğunun belirtilmiş olması karşısında, ... isimli şahsın, sanığın savunmalarında belirttiği hususlarla ilgili olarak beyanlarının alınıp, gerektiğinde bu şahıs hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç ihbarında bulunulup, dava açılması halinde her iki dosyanın birleştirilip, ayrıca, suça konu yerin sit alanı olarak belirlenmesine ilişkin ilgili tescil kararı ile ilan tutanaklarının bir örneği dosyaya getirilip, bu yerin doğal sit alanı olduğunun çevrede yaşayan şahıslar tarafından bilinip bilinmediği hususu araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.