12. Ceza Dairesi 2014/22577 E. , 2015/3521 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, görevi kötüye kullanma
Hüküm : ... hakkında 2863 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2, maddeleri gereğince düşürülmesine
Sanıklar ...,... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan beraat,
... müdafii
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı süresi dolduğundan düşürülmesine, görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın beraatlerine ilişkin hüküm, şikayetçi ve katılan vekili ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, sanık ... hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sit alanı olarak belirlenen sınırlar dahilinde yer alan taşınmaz üzerine betonarme nitelikte bir yapı inşa edilmek suretiyle müdahalede bulunulduğundan bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, bahse konu yapının 1999 yılında .... Belediyesi"nin tasarrufu ile yapılıp, sanığın sonradan bu yapıyı çay ocağı işletmek amacıyla ... Belediyesi"nden kiralamış olması, tespit tarihinden sonra bu yerin yıkılıp, sanığın, bahse konu yerin niteliğini bilmediğine ilişkin beyanlarının aksine, dosya kapsamı itibariyle herhangi bir delil bulunmaması karşısında, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkında kurulan hükmün “ Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediği sabit olduğundan CMK"nın 223/2-b maddesi gereğince beraatine” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sanık ... hakkındaki hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
1-Sanıklar ...,... ve ..."ın görevi kötüye kullanmak suçundan beraatlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Şikayetçi maliye hazinesi adına, vekilinin, 10/12/2009 tarihli celsede katılma talebinde bulunmuş olmasına karşın, bu hususta karar verilmediğinin anlaşılması karşısında, suçtan zarar gördüğü anlaşılan ve verdiği temyiz dilekçesi ile katılma isteğini ortaya koyan maliye hazinesinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanıklar müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 20/10/1979 gün, A-1972 sayılı kararı ile korunması gerekli 2. derece sit alanı olarak tescil edilen, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 13/03/2009 gün, 2037 sayılı kararı ile kentsel ve arkeolojik sit alanı olarak belirlenen sınırlar dahilinde yer alan, ... ili, .... ilçesi, .... beldesi, 4651 parsel sayılı taşınmaz üzerine betonarme nitelikte bir yapı inşa edilip, sonradan bu yerin.... Belediyesi"nde çalışan sanıklar tarafından, ... isimli şahsa kiralamak suretiyle görevlerini kötüye kullandıklarından bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanıkların bahse konu yerin sit alanı vasfında olduğunu bilmediklerine ilişkin beyanları karşısında, öncelikle, suça konu taşınmazın tapu kaydı beyanlar hanesi gözükecek şekilde dosyaya getirtilip, mülkiyetinin belediyeye ait olup olmadığı açıklığa kavuşturulup, beyanlar hanesine korunması gerekli kültür varlığı olduğuna dair şerh konulup konulmadığı, şerh bulunmakta ise, tescil şerhinin hangi Kurul kararına istinaden konulduğu, diğer yandan, bölgenin sit alanı olarak tesciline yönelik 20/10/1979 tarihli Kurul kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, bölgenin bu niteliğinin çevrede yaşayan şahıslar tarafından bilinip bilinmediği, nihayetinde, suça konu yerin sit alanı içerisinde kaldığının sanıklar tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespit edilip, diğer yandan suça konu yapının ... isimli şahsa kiralanmasına ilişkin 16/11/2007 tarihli encümen kararlarına, dava dışı ..., ... ve ... isimli şahısların da iştirak ettikleri görülmekle, bu kişiler hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan işlem yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç ihbarında bulunulup, dava açılması halinde her iki dosyanın birleştirilip, suça konu taşınmazın kiralanmasına ilişkin tüm encümen kararlarının bir örneği dosyaya getirtilerek, sanıkların bu kararların alınmasına, dava zamanaşımı süresi içerisinde iştirak edip etmediği hususu araştırılıp, yine sanıklardan ..."ün, 01/01/2008 tarihinde... Belediyesi"nde işe başladığına ilişkin beyanı karşısında, suça konu taşınmazın son olarak 16/11/2007 tarihli belediye encümen kararı ile ..."e kiralandığının anlaşılması karşısında, ..."ün hangi tarihte... Belediyesi"nde fen işleri müdürü olarak göreve başlayıp, suça konu yapının kiralanmasına ilişkin işleme katılıp, katılmadığı tespit edilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirmelerle, atılı suç bakımından sanıkların kastı bulunmadığından beraatlerine ilişkin yazılı şekilde hükmü tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.