9. Hukuk Dairesi 2015/6321 E. , 2015/16688 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 19/06/2000 tarihinde davalı yanında çalışmaya başladığını, hiçbir geçerli sebep olmaksızın 06/02/2013 tarihinde planlı boş günlerinin önüne veya arkasına kısa ve uzun süreli sağlık raporları aldığı, söz konusu alışkanlığı nedeniyle işyerinde olumsuzluklara ve iş gücü planlamasının olumsuz etkilenmesine, operasyonel bir ünite olan bölümde işlerin aksamasına sebep olduğu ve iş ilişkisini çekilmez hale getirdiği gerekçesiyle iş akdinin feshedildiğini, davacının solunum yetmezliği ve midesinde bulunan kist nedeniyle hayati tehlikesi olan söz konusu rahatsızlıklardan dolayı ameliyat olduğunu ve tedavi gördüğünü, almış olduğu sağlık raporlarının blok halinde kullanılan heyet raporu olduğunu, uzun süreli ve blok rapor verilen rahatsızlıklardan tedavi gören davacının almış olduğu raporların boş günlerin önüne veya arkasına denk gelmesinin kaçınılmaz olduğunu, davacının şahsi sicil dosyasının incelemesinde çok başarılı bir personel olduğunu, görevini layıki ile yerine getirdiğini, işini severek yaptığını, 23. dönem TİS"in 69. maddesindeki meslek hastalığı ve iş kazası dışındaki haller dolayısıyla personelin istirahati halinde 120 güne kadar izinli sayılacaklarının belirtildiğini, davacının da raporlarını bu süreyi aşmaksızın ve TİS hükümlerine uygun olarak kullandığını, davacının davalı şirket bünyesinde çok uzun süredir çalıştığı göz önüne alınarak ve yasal hakları saklı tutularak değişik birimlere istihdam edilebilme olanaklarına ilişkin bir araştırma, inceleme ve teklifin müvekkiline yapılmadığını, iş sözleşmesinin feshinin son çare olarak uygulanmadığını belirterek davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının kargo memuru olarak görev yaptığını, iş akdinin 4857 sayılı yasanın 17. ve 18. maddeleri çerçevesinde feshedildiğini, davacının operasyonel ünitede çalışan bir personel olması sebebiyle bu tutumunun işgücü planlamasını olumsuz etkilenmesine işlerin aksamasına ve görev organizasyonunda aksaklıklar yaşanmasına neden olduğunu, davacının yerine başka meslektaşlarının daha fazla çalışmak zorunda kalması gibi birçok olumsuzluklara sebebiyet verdiğini, davacının görevinde gerekli özen ve dikkati göstermediğini, yapılan tüm uyarılara rağmen devamsızlık yapmayı alışkanlık haline getirdiğini, ayrıca davacının 2006 yılında nöbeti esnasında alınan yolcu şikayetine istinaden yapmış olduğu savunması yeterli görülmeyerek ikaz cezası aldığını, davacının işe giriş tarihi olan 19/06/2000 tarihinden işten ayrılma tarihi olan 18/01/2013 tarihine kadar toplam 540 gün rapor almak sureti ile 540 gün işe gitmediğini, davacının aldığı raporların çok defa farklı sebeplerle alınmış uzman doktor raporlarını içerdiğini, davacının tutum ve davranışlarının işyerine olumsuzluklara sebebiyet verdiğinden ve davacının durumunda düzelme görülmediğinden iş sözleşmesinin devamının müvekkili ortaklık açısından tahammül edilemeyecek bir hal aldığını savunarak davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının en son raporunun bitim tarihinin 07/12/2012, akdin fesih tarihinin ise 06/02/2013 olduğu, son raporun bitim tarihinden itibaren 6 iş günlük süre geçtiği, ayrıca iş akdinin feshinin son çare olması ilkesi gereğince davacının davalı işyerinde başka bölümlerde çalıştırılabilip çalıştırılamayacağı hususunun araştırılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının davacının sık sık uzun ve kısa süreli rapor alarak iş akışını olumsuz etkilediği gerekçesiyle fesihte 4857 sayılı İş Kanunu 17. 18. ve 19. maddelerine dayandığı, bu nedenle mahkemece feshin 6 iş günlük süreye uyulmadığını kabul etmesinin yerinde olmadığı, ancak davacının 2012 yılında 10.01.2012 tarihinden sonra 06.09.2012 tarihine kadar hiç rapor kullanmadığı ve 06.09.2012-07.12.2012 arası raporlarının ise kesintisiz olup aynı rahatsızlığa ilişkin olduğu gözetildiğinde davacının yeterliliğinden kaynaklanan sık sık hastalanmasının söz konusu olmadığı, davacının kıdemi de dikkate alındığında raporlu olduğu sürenin 4857 sayılı 25/I-b’de yer alan ihbar süresi + 6 haftalık süreyi de geçmediği bu nedenle feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (12.12.2013 gün ve 2013/8422 Esas, 2013/33052 Karar sayılı ilamımız). Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Davacı 19.06.2000-06.02.2013 tarihleri arasında çalışmıştır. Kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının 6 ay yerine 5 ay olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun olacaktır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 182.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 07/05/2015 tarihinde karar verildi.