
Esas No: 2021/1926
Karar No: 2022/3936
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1926 Esas 2022/3936 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı taraf \"Ergene\" markalı bitkisel yağları \"Trakya Birlik\" markası ve logosu ile reklamını yaparak müşteri portföyünde daralma ve kazanç kaybına sebep oldu. Davacı, marka hakkına tecavüzün tespitine, maddi, manevi ve itibari tazminatların davalıdan tahsil edilmesini talep etti. Mahkeme, davalının marka hakkına tecavüzünün sabit olduğunu ancak kazanç kaybının tamamının davalının tecavüz taşkın eden eyleminden kaynaklanamadığını belirledi. Davacı, 2.000,00 TL maddi tazminat, 2.000,00 TL manevi tazminat ve fazlaya ilişkin talebin reddiyle karar lehine sonuç aldı. Davalı iflas idaresi vekili ve katılma yoluyla davacı vekili kararı temyiz etti. Mahkeme, davalı iflas idaresi vekilinin tüm itirazlarını reddetti ve kararı onadı. Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi, süresinde olmadığı için reddedildi. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: Türk Borçlar Kanunu'nun 50/2 maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 433/2, 432/4 maddeleri, İcra ve İflas Kanunu'nun 62/b maddesi,
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.11.2019 tarih ve 2015/1140 E. - 2019/550 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı iflas idaresi vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve davalı iflas idaresi vekilinin temyiz dilekçesinin süresi içinde, davacı vekilinin ise süresi dışında verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış ve tescilli "Trakya Birlik" markasının ve logosunun davalı tarafça satılan Ergene ayçiçek yağı ürününün tanıtımında kullanıldığının tespit edildiğini, bu konuda Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/24 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davalının gerçek dışı, yanıltıcı açıklamalarda bulunarak haksız rekabete sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, müşteri portföyünde daralma olduğunu belirterek marka hakkına tecavüzün tespitine, şimdilik 30.000,00 TL maddi tazminatın, 40.000,00 TL manevi tazminatın (olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) ve 30.000,00 TL itibar tazminatının davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, satışa sunulan bitkisel yağların markasının "Ergene" olduğunu, ürünlerde ''Trakya Birlik'' markası ve logosu kullanılmadığını, müvekkilinin Trakya Yem ve San. A.Ş'ye ait Ergene markalı ayçiçeği yağlarını satın alarak satışa sunduğunu, hatanın reklamcılar tarafından sehven yapıldığını ve akabinde yeni broşürler bastırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin sabit olduğu, alınan bilirkişi raporlarından davacının 2012-2013 yılı mali durum karşılaştırmasına göre satışlarda düşüş olduğu ve dönem karı oranı esas alınarak yapılan karlılık hesaplamasına göre toplam 6.987,39 TL lik bir düşüş olduğu, ancak bu kazanç kaybının tamamının davalının davacının marka hakkına ihlalinden kaynaklandığının belirlenemediği, davacı gibi büyük çaplı bir firmanın mali durumundaki düşüşünün tamamının sadece davalının tecavüz taşkın eden eylemde sadır olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, TBK'nın 50/2 maddesinde belirtildiği üzere uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa olayların olağan akışına ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak belirleneceği, 6.987,39 TL lik kazanç kaybının ne kadarlık kısmının davalının eyleminden sadır olduğu ortaya konamamış ise de, davacı ve davalı firmaların sektör içindeki yerleri, eylemin ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde bu zararın 2.000,00 TL'sinin davalının eyleminden kaynaklandığı kabul edilerek iş bu tazminat miktarı üzerinden kabul kararı verildiği, davacının maddi tazminat talebinin 30.000,00 TL'lik bölümünün her nekadar itibar kaybı tazminatı oluşturmuş ise de, itibar tazminatından bahsedilebilmesi için müşterilerin gözünde oluşan itibarın zedelenmiş olması geretiği, itibar tazminatına hükmedilebilmesi için sadece kalitenin düşük olmasının yetmeyip ayrıca makam itibarınında zarar görmesi gerektiği, her ne kadar davalı tarafından kullanılan yağın kalitesi davacının ürettiği yağ kalitesinden daha düşük ise de, alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bunun tüketici tarafından anlaşılabilir olduğunun tespitinin zor olduğu bu tespitin mümkün olmadığı, davacının, davalının sorumlu tutulduğu bu tecavüz fiilinden dolayı 556 sayılı KHK.nin 62/b. maddesine göre manevi zararının tazminini isteyebileceği, bu maddede manevi tazminata hangi koşullarda hükmedileceğine ilişkin bir açıklık bulunmadığı, bu istemin, genel hükümler arasında yer alan BK.nun 49. ve TTK.nun 58/1-e maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği (Y.11. H.D. 11.03.2008 T. 2007/3274 E. 2008/4875 K.), somut olayda davacının manevi zararının oluştuğu ve davalının bu zarardan sorumlu tutulması gerektiği (Y.11.HD 10.10.2005 T. 2004/12271 E. 2005/9447 K.), böylelikle davacı lehine manevi tazminatın koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.000,00 TL maddi tazminat, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı iflas idaresi vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı iflas idaresi vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 10.01.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi HUMK’nun 433/2. maddesinde belirtilen 10 günlük süreden sonra 22.01.2021 tarihinde verilmiştir. Bu durumda, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında HUMK’nun 432/4. maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.03.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay tarafından da bu yönde karar verilebileceğinden davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı iflas idaresi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin HUMK’nun 432/4. maddesi uyarınca süre yönünden reddine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 204,99 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı iflas idaresinden alınmasına, 23/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.