4. Ceza Dairesi 2013/18251 E. , 2014/12358 K.
"İçtihat Metni"Kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/01/2013 tarihli ve 2012/171377 soruşturma, 2013/2539 esas, 2013/942 sayılı iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174/1-c. maddesi gereğince iadesine dair, ... 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2013 tarihli ve 2013/26 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, mercii ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/01/2013 tarihli ve 2013/135 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2013 gün ve 140314 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/3. maddesindeki "...Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme gereğince, somut olayda uzlaşmaya tâbi bulunan hakaret ve kasten yaralama suçlarının uzlaşmaya tâbi bulunmayan tehdit suçu ile birlikte işlenmiş olması karşısında, uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/01/2013 tarihli iddianamenin, ... 25. Asliye Ceza Mahkemesince yaralama ve hakaret suçlarında usulüne uygun uzlaşma yapılmadığı gerekçesiyle iadesine karar verildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararına itirazını inceleyen ... 5. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verilmesi üzerine, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından kamu davası açılan şüpheli hakkında uzlaşma prosedürünün uygulanmamasının, iddianamenin iadesi sebebi olup olmayacağının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesinde;
“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
2. Taksirle yaralama (madde 89),
3. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
4. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
5. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçları.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere hakaret ve yaralama ( 3. fıkra hariç) suçları uzlaşmaya tabi suçlardandır. Ancak 26.06.2009 gün ve 5918 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 3. fıkrasına eklenen cümle ile uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alındığından, hakaret ve yaralama suçlarının, belirtilen tarihten sonra uzlaşmaya tabi olmayan bir suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanamayacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihi olan 25.11.2012 tarihinde, şüpheli ...’ün, mağdure Buket Oguz’u ... Adli Tıp Kurumunun 10.01.2013 tarihli raporunda belirtildiği üzere, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı, aynı zamanda mağdureye hakaret ederek, ölümle tehdit ettiği iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, şüphelinin hakaret ve yaralama suçlarını, uzlaşmaya tabi olmayan TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçuyla birlikte işlediği iddia olunduğundan, uzlaşma prosedürünün uygulanmadığı gerekçesiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Ağır Ceza Mahkemesinin 30/01/2013 tarihli ve 2013/135 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.