4. Ceza Dairesi 2013/18263 E. , 2014/12357 K.
"İçtihat Metni"Silâhla tehdit ve kasten yaralama suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a, 43/2, 86/2, 86/3-a, 62 ve 58/6 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına,...Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/40 esas, 2007/71 ve .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/1135 esas, 2006/330 karar sayılı ilâmları nedeniyle, iki kez mükerrir kalan sanığın cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, infazdan sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2010 tarihli ve 2009/113 esas, 2010/147 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2013 gün ve 145087 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının, kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108/1-c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı, aynı maddenin 3. fıkrasına göre ise, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlünün koşullu salıverilemeyeceğine dair hükümler içerdiği nazara alındığında, hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanabilme şartları bulunmayan sanığın, sabıka kaydında bulunan ilâmlardan hangisinin tekerrüre esas alındığının hükümde gösterilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Silâhla tehdit ve kasten yaralama suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Şefaatli Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2010 tarihli kararı ile 2 yıl 1 ay ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, iki kez mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında ikinci kez tekerrür hükmüne yönelik olarak Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesinde;
“(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.
(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz…
(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir...” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma, bu hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi ve yeni suçun belirli süreler içerisinde işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ise, İnfaz Kanununun 108. maddesinde düzenlenmiş ve aynı maddenin 3. fıkrasında "ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez" düzenlenmesine yer verilmiştir. Sanık hakkında birinci tekerrür şartlarının oluşması nedeniyle tekerrür hükümleri uygulandıktan ve tekerrür uygulanan mahkûmiyet kesinleştikten sonra, yeniden tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir suçun işlenmesi halinde ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanacak ve hükümlü artık koşullu salıvermeden yararlanamayacaktır.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece tekerrüre esas alınan ilamlar incelendiğinde,
... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/03/2007 tarih ve 2007/40 esas, 2007/71 karar sayılı ilamı ile ırza geçme ve hürriyeti tahdit suçlarından, sanığa 13 yıl hapis cezası verildiği, kararın 05/07/2007 tarihinde kesinleştiği, yine ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/05/2006 tarih ve 2005/1135 esas, 2006/330 karar sayılı ilamı ile mala zarar verme suçundan 10 ay hapis cezasına mahkum olduğu, kararın 28/07/2009 tarihinde kesinleştiği, yeni suçun ise 13.08.2009 tarihinde işlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda tekerrür koşulları mevcut olduğundan, mahkemenin mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasının yerinde olduğu, ancak tekerrüre esas alınan her iki ilamda da tekerrür hükümleri uygulanmamış olduğundan, ikinci kez tekerrürün koşullarının oluşmadığı belirlenmiştir.
Öte yandan, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün ve 2012/13-1444 esas, 2013/305 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesinin zorunlu olmadığı, tekerrüre esas olacak birden fazla hükümlülüğün bulunması halinde, İnfaz Kanunu’nun 108/2. maddesine göre en ağır cezayı içeren ilamın, infaz aşamasında tekerrüre esas alınabileceği anlaşılmıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Şefaatli Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2010 tarihli ve 2009/113 esas, 2010/147 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Kararda yer alan, “sanığın iki kez mükerrir kaldığı” şeklindeki ibarelerin karardan ÇIKARILMASINA,
3- İnfazın, İnfaz Kanunu’nun 108/1-c bendine göre yapılmasına, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.