4. Ceza Dairesi 2013/18257 E. , 2014/12356 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 106/1, 125/1-4, 29, 31/3, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca, adlî para cezası ve hapis cezaları ile cezalandırılmalarına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı Kanun"un 231/8. maddesi gereğince 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 03/01/2013 tarihli ve 2012/246 esas, 2013/5 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, Tavas Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2013 tarihli ve 2013/6 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2013 gün ve 145023 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"un 40. maddesi ile değiştirilen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddesi gereğince, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen çocuklar açısından denetim süresinin 3 yıl olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocukların 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verilmesi karsısında, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 03/01/2013 tarihli kararı ile, suça sürüklenen çocuk ...’in yaralama ve tehdit suçlarından, ...’nin yaralama suçundan, ...’in ise, hakaret suçundan cezalandırılmalarına, CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmalarına karar verildiği, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin yüzüne karşı verilen karara, o yer Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2013 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine, denetim süresinin hatalı belirlenmesi nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen suça sürüklenen çocuklar için, uygulanan denetim süresinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının objektif koşulları ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesinde, "Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır." hükmüne yer verilmiş,
5271 sayılı CMK’nın 5560 sayılı Kanun ile değişik 231/8. maddesinde ise, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." hükmü düzenlenmiştir.
İncelenen dosyada; Suçun işlendiği 27/08/2012 tarihinde 18 yaşını tamamlamayan suça sürüklenen çocuklar hakkında, mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23/1. maddesinin dikkate alınmadığı görülmektedir. 5560 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler yönünden, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine yollama yapılmış ancak suça sürüklenen çocuklar açısından denetim süresinin 3 yıl olacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 5560 sayılı Kanunla yapılan ve suça sürüklenen çocuklar lehine olduğunda kuşku bulunmayan değişiklikleri gözetmeden verdiği kararın hukuka aykırı olması karşısında, itiraz merciince, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararı da göz önünde bulundurularak, itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınıp, her yönden hukuka uygunluğunun denetlenerek, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2013 tarihli ve 2013/6 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.