Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14885
Karar No: 2017/8241
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14885 Esas 2017/8241 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda, şüphelilerin dolandırıcılık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı, bu kararın bozulması talebiyle dosyayı inceledi ve kanun yararına bozma kararı verdi. İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla şikayetçinin ileri derecedeki akıl hastalığı nedeniyle fiil ehliyetinin olmadığı anlaşıldı. Müteakip olarak, eksik inceleme sonucu Şüphelilerin hukuki durumlarının belirlenmediği tespit edildi ve kararın bozulması gerektiği kararı verildi. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160, 170/2 ve 173/3. maddelerine atıfta bulunuldu.
15. Ceza Dairesi         2017/14885 E.  ,  2017/8241 K.

    "İçtihat Metni"


    Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/07/2016 tarihli ve 2016/95752 soruşturma, 2016/61845 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 31/08/2016 tarihli ve 2016/3470 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/01/2017 gün ve 94660652-105-34-13778-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası ... Cumhuriyet Başsavcılığının 17/01/2017 gün ve 2017/2084 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki kısıtlı .... vasisi .... tarafından, kısıtlının akli melekelerindeki zayıflıktan istifade etmek suretiyle şüphelilerin ....Bankası"ndan 11.000,00 Türk lirası bedelli bireysel kredi sözleşmesi imzalatmak suretiyle menfaat temin ettiklerinin iddia olunduğu, ....Devlet Hastanesi"nin 22 Ekim 2015 tarihli ve 1148 sayılı raporu ile kısıtlının %77 oranında engelli olduğunun ve İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/06/2016 tarihli ve 2016/320 esas, 2016/769 sayılı vesayet kararına konu .... Ruh ve Sinir Hastaklıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 05/05/2016 tarihli ve 768 sayılı raporu ile vesayet altına alınmasının uygun olacağının bildirildiği, kısıtlının ... Bankası .....Kredi Sözleşmesini ve müşteri bilgilendirme formunu 21/09/2015 tarihinde imzaladığı ve gelini olan şüpheli ...."nın 12/11/2015 tarihli ifadesinde "Ayrıca kendisi psikiyatri ilaçları kullanmaktadır...Tüm bakımını ben üstleniyordum. Bizim de evimizin borçları vardı. Bu borcu karşılayabilmek için kayınvalidemin rızası ile bankadan kredi çekmeye karar verdik. Kayınvalidem bunu kabul etti.." şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından,.... Ruh ve Sinir Hastaklıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 05/05/2016 tarihli ve 768 sayılı rapor aslının temin edilmesini müteakip, iddia olunan suç tarihinde kısıtlının ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılması neticesinde, şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    İncelenen dosya içeriğine göre, İstanbul Anadolu Başsavcılığı tarafından şüpheliler hakkında verilen 13.11.2015 tarih ve 2015/143850 sayılı ilk kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda; şikâyetçinin, bankadan çekmiş olduğu krediyi rızasıyla gelini olan ...’ya çekip verdiğini belirtmiş olması da dikkate alınarak, olayda hile bulunmadığından dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanıldığı; bu karardan sonra İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 01.06.2016 gün ve 2016/320-769 sayılı ilamıyla, ileri derecedeki akıl hastalığı nedeniyle fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşılan şikâyetçiye vasi atandığı, bu durumun yeni delil olarak kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda mağdurun akıl sağlığına ilişkin raporları temin edilip, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılarak, ayrıca TCK’nın 167. maddesinde öngörülen şartların da oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi suretiyle şüphelilerinin hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hâkimliğinin 31.08.2016 tarih ve 2016/3470 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi